• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/tabusalcom?ref=hl
  • https://twitter.com/tabusal
Mustafa Yıldırım
-
Halk her şeyi bilir mi?
14/04/2014


Halk her şeyi bilir mi? Maalesef, bilmez, bilemez.

Halkın bilmesi için, bilinç sahibi olması lazım, yani eğitilmeli...

Halkın bilmesi için, refah dolu bir yaşama sahip olması lazım.

Halkın bilmesi için, duyarlı bir anlayışa sahip olması lazım.

Halkın bilmesi için, revaçta olan sorgulamak olmalı, inanmak değil.


Bu saydığım özelliklere sahip olamayan halklara karşı, 'Halk çok iyi bilir,' 'Halk şöyledir, böyledir' diye diye göklere çıkartılmamalı, 'Demokrasi gereği' deyip, böyle halkların seçtiği temsilcilere tüm haklar verilmemeli. Mutlaka, ama mutlaka, Yasama-Yürütme-Yargı organları birbirinden ayrı ve bağımsız olmalıdır.


Bizim halkımızın durumuna bakarsak,

Bilinç sahibi olduğumuzu söyleyebilmek pek mümkün değil. Ne gazete okuruz, ne de kitap... Eğitim işini ise, diploma sahibi olmak olarak anlarız.

Refah dolu bir yaşama sahip olduğumuzu söyleyebilmek hele hiç mümkün değil. Ekonomik gelişimde 17'nci sırada olup, insani gelişimde 83'ncü sırada olmak, refahtaki adaletsizliği gösterebilmek için yeterli gelecektir sanırım.

Kültürel anlamda duyarlılık sahibi olduğumuz kesindir; ama diğer alanlarda maalesef. 'Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın' düsturunu iliklerimizde yaşatırız.

Çocuklukta öğrendiklerini büyüyünce kaç kişi sorgulayabilir? Sen, ben, bir avuç kişi... Bir maalesef daha ki, inanmak, sorgulamaktan daha kolay geliyor halkımız için.

Halkımız bilebilmek için sınıfta kaldığına göre, 'Halk iyi bilir, şöyle bilir, böyle bilir' palavralarına gerek yoktur o zaman.

Köy enstitülerinin fikir babalarından İbrahim Hakkı Tonguç, 1955 yılında demokrasimizi şöyle tanımlamış:


''Köylü eğitilmeden, işçiye iş verilmeden, herkesin toprağı

olmadan Demokrasi gelmez, iki tür demokrasi vardır, gerçek

demokrasi için halk sıkı bir eğitimden geçirilir, biz ise

Amerikan Demokrasisini seçtik, bir sandığa kağıt attık adı

Demokrasi oldu."


Özdemir Asaf'ın da şöyle bir aforizması vardır:

"Aptal politikacı 'Siz isterseniz neler yaparsınız' der milletine, uyutur.

Akıllı politikacı 'Bilseniz neler yaparsınız' dur ulusuna, uyandırır."

Demokrasi tarihimizde milleti övenler, göklere çıkartanlar, millet kadar kendi cepleri de için çalışmayı ihmal etmemişlerdir.

'Yeter, söz milletindir' diyerek partisini iktidara taşıyan Adnan Menderes'in 1945'te CHP'den neden ayrıldığı en açık ilk örnektir.


Millet iradesi demeyi diline pelesenk eden Erdoğan'ın, 17 Aralık 2013 tarihinden sonraki halleri buna açık bir örnektir.

Halkın büyük bir kısmı, 'Adamlar yiyor ama çalışıyorlar' anlayışındaysa,

bilince ne kadar uzak olduğumuz açıktır.


Ekonomik adaletsizlikte dünya dördüncüsü olduğumuz bariz olduğu halde, geçmişle günümüzü kıyas edip haline şükreden bir halkın demokrasiden ne kadar anlayacağı da meçhuldur.

Başbakan Erdoğan'ın hitabeti güçlü ve karizmatik bir lider olduğundan dolayı oy alıyorsa,

Kemal Kılıçdaroğlu'nun Alevi olması ona karşı peşin hüküm verenler varsa,

Devlet Bahçeli'nin konuşmalarını kağıttan okumasına bakıp, hakkında negatif düşünenler varsa,

PKK'nın neden doğduğunu bilmeyip, siyasi ayağı olan BDP'ye günahkar olarak bakanlar çoğunluktaysa, o ülkede demokrasi hala emekleme aşamasındadır.

 

Başkanlık sistemine geçmek gibi düşünceler var.

Başkanlık sistemi Türkiye için asla ve asla hayırlı değildir.

Türkiye demokrasiyi tam olarak sindirmiş bir Batı ülkesi değildir.

Türkiye'nin başkanlık sistemine geçmesi, diktatörlüğe doğru bir evrimleşmeyi beraberinde getirecektir.


Türkiye için en uygun sistem, şu an ki parlamenter sistemdir.

Yasama-Yürütme-Yargı güçleri mutlaka birbirinden ayrı ve bağımsız olmalıdır.

Şu anki iktidar partisine oy veren halka asla karşı değilim, bilakis onu anlamayıp, oy verenlere hakaret edenlere karşıyım.

Milleti bilmeyip, onu yere göğe sığdıramayanlara da karşıyım.


Gerçekler acıdır, maalesef!



1169 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

‘Eli olmayanın dili çok olur.’ - 09/04/2019
Dili çok olan insanlar, genelde, ahkam kestikleri şeyden de yoksundur. Ama yoksun oldukları şeye en çok kendisi sahipmiş gibi göstermeyi iyi bilirler. Bu bir çeşit psikolojik tepkidir.
Doğu Toplumlarının Kaderi - 15/03/2019
Doğu insanın ihtiyaç duymadığı en büyük şey düşünmektir; en çok ihtiyaç duyduğu şeyse inanmaktır. Düşünmeye ihtiyaç duymadığı için, düşün yetisi gelişmemiştir. Düşün yetisi gelişmediği için de kendi başına kararlar alamaz. Ya ağası, ya şeyhi....
Muhafazakar Sanat Olmaz! - 04/10/2018
....
Basitlik Güzeldir - 01/02/2018
..
Korktuğum başıma gelmedi - 25/08/2017
...
Reenkarnasyon, aşıklar için olsaydı keşke - 01/08/2017
...
Kadın her yaşta güzeldir ama… - 22/04/2017
‘Kadın her yaşta güzeldir’ klişesi vardır, ama ben bir erkek olarak buna katılmam.
İslam dünyasının gelişmesi için gereken üç benimseyiş - 24/01/2017
Bu benimseyişler yabancı bir yerden değil, İslam’ın ana kaynağı ve kutsal kitabı Kuran’dandır.
İsminin konup durulmasına şaşırmıştım - 14/10/2016
Moğolların tarihi lideri Cengiz Han’ın adı koyulmuş olan ne çoktur aramızda, değil mi?
 Devamı