Soma'daki Kömür madenlerinde meydana gelen patlama sonucu Türkiye tarihinin en büyük kayıplarından birini yaşadı.

Şu an için 282 kişi hayatını kaybetti, ama maalesefki kayıp sayısının artacağı söyleniyor.

Ne kadar acı bir olay....

Tam 282 kişinin hayatı çalındı.

Tam 282 haneye ateş düştü.

Tam 282 ananın yüreği dağlandı.

Belki bir çoğunun yâri vardı; yârlerin mâşukları çalındı; evlerinin direkleri yıkıldı.

Belki bir çoğunun çocuğu vardı; yetim kaldı hepsi.

Kapitalizm kiminin hayatını, kiminin yârini, kiminin babasını, kiminin de evladını çaldı; ama kendisi dimdik ayakta kaldı.

İnsanların hayatını hiçe sayan, göz yaşlarının akmasına sebep olan, üstüne bir şey yokmuş gibi pis pis sırıtan kapitalizm, canın cehenneme...

Bazıları bu acılı günde siyaset yapmayalım diyor.

Doğru diyorlar ama zaten kimse de siyaset yapmıyor.

Bu acı olayların yaşanmaması için bazı önlemler alınmalı, şartlarda da iyileştirmeler yapılmalıdır, değil mi?

Eğer bu önlemler alınmıyor, şartlar iyileştirilmiyorsa, yöneticileri eleştirmek siyaset yapmak değildir ki! Çünkü, canların yitmesinde payları var demektir.

Özelleştirme politikası, ülkenin ekonomik atılımlarının gelişmesi için olumlu katkılara sahip olsa da, emekçiye karşı, yani halka karşı pek olumlu katkı yaptığı söylenemez.

Asgari ücret, düşük maaş ücretleri hep bu özelleştirme politikalarının sonucudur, son on yılda asgari ücretli sayısının ikiye katlandığı söylenebilir.

Özelleştirme yapılmadan önce kamu işçilerinin maaşları 3 bin TL'nin altında değilken, özelleştirme yapıldıktan sonra maaşlar genelde 846 TL asgari ücret ve 1.500 TL arası değişmektedir.

Yani özelleştirmenin halka ve emekçiye değil, iş verenlerin cebini doldurmaya katkısı vardır.

Bunun için, özelleştirme politikalarını asla desteklemedim.

Soma'daki 282 cana mezar olan maden de, özelleştirilen yerlerden.

Hayatını kaybeden 282 kişinin maaşları da 1.200-1.800 TL arası değişiyordu.

Basit bir maaş için hem güç, hem de ölüm tehlikesi olan bir iş...

İş verenlerin cebi doluyor ya, ölen ölsün, kalan kalsın.

İşte hükümetin suçu bu.

Hem önergeleri iptal ediyor, hem de insan hayatının bu kadar ucuz olmasına neden oluyor.

Bunu dile getirmek siyaset yapmak değildir.