• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/tabusalcom?ref=hl
  • https://twitter.com/tabusal
Uğur Karaca
Kur'an'da boğulmak...
03/02/2015
80’li yıllarda, “Kuranın anlamı olduğu” konusu yüksek sesle düşünülmeye başlandı. Bu söylemi Yaşar Nuri Öztürk yüksek sesle dillendirdi ve ciddi destek buldu.

Onbinlerce tefsir kitabı, milyonlarca kuran meali satıldı, hediye edildi.

İnsanlar, anlam yüklü kuranı heyecanla okuyup anlamaya başladı, anlatıcılar da habire kitaplar yazdı.

Fakat makul süre geçmesine rağmen, aile hukuku, iş hukuku gibi sosyal hayatta bir değişiklik olmuyordu, okuyanlar habire oku
yor, yazanlar habire yazıyordu!.

En temel çelişki, bir gurubun okuyucu-dinleyici olmayı, diğer tarafın da konuşmacı-yazar olmayı kabullenmiş olması idi. İlerleyen yıllarda, Mustafa İslamoğlu, Apdulaziz Bayındır, İhsan Eliaçık gibi birçok hatip-yazar da yerlerini aldı. 

Bir de baktık ki, en küçük yazar 30-40 kitap ve 10.000 sayfanın üzerinde metin ortaya koyuvermiş! Kitap sayısını 80-90 a, sayfa sayısını 20.000 e çıkaranlar da var. Devamlı yazmak ve devamlı okumak gibi, hayattan kaçmaya yönelik bir kısır döngü icat ettiler.

Peygamberler sorun olmayan hiçbir şeyi konuşmamış ve sorun olmayan soruları sordurtmamış iken, bizimkiler ha bire kitap üretmiş, akla hayale gelmeyen farazi sorunları ve lüzumsuz tarihi malumatı doldurmuşlar. 
Peygamberlerin evveliyatından beri bir meslek ve itibarları varken, bizim kuran anlatıcıları başka bir meslek edinmeyip, yazarlıktan cukka yapma derdindeler. 
Peygamberler söyledikleri ile ötekileştirilmiş ve büyük bedeller ödemişken, bizimkiler söyledikleri sebebi ile baş köşeye oturan, hürmet gören, para kazanan, saygı! duyulan kişiler olmuşlar. Kimisi milletvekili bile olurken, kimisi de “Hanginiz Muhammed” diye kitap yazıp, bulunduğu yerde hanginiz Hasan diye sordurmayacak bir eda içinde konuşmakta.

İşi, geliri ve itibarı lafla elde edenler, ha bire yazmak ve okuyucuları arttırmak derdine düşerler. Bu halleri ile tam bir ruhbandırlar ve namazı dahi izah edemezler.

Ey aklı selim, samimi ve Allah ile sağlıklı diyalog arayan insanlar!, artık bu insanlardan bir şey beklemeyin ve yolunuzu kendiniz bulun. Bu insanlara kalırsanız, sizi ölene kadar oyalarlar ve Kuran diye peşlerine takıp ha bire sonu olmayan bir yere doğru yürütürler.


Tabusal | Uğur KARACA


1100 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Siyaset ve Aydın İnsan - 04/12/2018
Sorun çözme yetisinde olup, sorunlara kayıtsız kalmayan insana AYDIN derim.
Peygamberler birer politikacı mıydı? - 20/03/2018
..........
Allahsızlık - 04/01/2018
....
Allah insan ilişkisi; bir bakıma din... - 16/07/2017
....
Yaratılış Bir Dayatma mı? - 08/10/2016
Yaratıcı bize sormadan yarattığı gibi; cinsiyet, ırk, görünüm, konum ve zenginliklerimizi de keyfince belirleyerek, bir oldu-bitti şeklinde insanları yaratmış.
Devlet Anlayışındaki Doğu ve Batı Farkı - 01/10/2016
Doğu halklarının sermaye ile baş etmesi daha zor, zira bu gerçek düşmanla muhatap olabilmesi için, önce sahte kurtarıcılardan kurtulması gerek.
Allah Nerede? - 06/06/2016
Eserleri ile sürekli yüz yüze olduğumuz Allah’ı kabul etmeyen çok az. Başta bedenimiz olmak üzere soluduğumuz hava, içtiğimiz su ve tüm diğer varlıklar Allah’ın eseri değil mi?
Ruhsuzluk - 04/05/2016
Ey ruh, sen nelere kâdirsin!
Ey II. Elizabeth - 25/01/2016
63 yıldır Güneşin batmadığı ülkede kraliçelik yapan, tecrübeli ve yetkili insan Elizabeth!
 Devamı