• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/tabusalcom?ref=hl
  • https://twitter.com/tabusal
Uğur Karaca
Buda ve Konfüçyus
23/02/2015



BUDA

Buda, MÖ 563-483 arasında Hindistan'da yaşamış ruhani bir öğretmendir. Buda; uyanmış kişi anlamında bir sıfat olup, Budizm’in kurucusunun ismi olmuştur. Padişah konumundaki bir babası olan Buda, yaşlılık, hastalık, acı ve ölüm gerçekleri ile yüzleşince ihtişamlı saray hayatını terk edip, sade bir vatandaş olarak halkın arasına karışarak yoksul bir kişi gibi dolaşmaya başlar. Maddi şeylerin insanı mutlu edemeyeceğini söyleyip, nefret, hırs ve cehaletten arınarak aydınlanmayı kendine yol olarak seçer.

Kendini terbiye ederek ve eğiterek işe başlayan Buda, çevresindeki bilgi birikimi olanlardan dersler alır, derin düşünce, çilecilik ve meditasyon yöntemlerini kullanır.

Saray hayatından ayrılmasından sonra,  kendi bedenine fazlaca eziyet eder ve nihayetinde orta yolu bulur. Zevk ve safa düşkünü olmanın da kendine eziyet etmenin de anlamsızlığını gören Buda, bu çerçevede hayatın anlamını aramaya başlar.

Elde ettiği doğruları tüm halk kesimleri ile paylaşan Buda, net tavır ve sözleriyle, özünden uzaklaşıp şöhret meraklısı olmuş Hindu dindarlarına örnek olup ahlaki uyarıları ile onları sarsmıştır.

Buda’ya göre:

-Izdıraplardan kurtulabilmek için, hevesleri aşmaya yarayacak gerçek bilgilere sahip olmak şarttır.

-Nirvanaya ulaşmak için hırs ve heveslerden arınıp, yoksulluk ve ölüm korkusunu üzerinden atmak gerekmektedir.

-Doğru inanç, doğru karar, doğru söz, doğru hareket, doğru hayat, doğru çalışma, doğru tefekkür insan için bir gerekliliktir.

-Din adamlarının bir ayrıcalığı yoktur ve kim aza kanaat edip iyi davranışlar sergilerse kendisini kurtarabilir.

 

KONFİÇYÜS

MÖ 551-479 arası Çin’de yaşamış ve insancıl düzenin nasıl olacağını ortaya koymuş bir filozof. Dünya ile uyum ve huzur arayışına adanmış bir ömür...

Büyüklerine saygı duymadan, merhametli olmadan, adalet için mücadele etmeden, Yaratıcı ile uyumlu olmadan mutlu olunamayacağını ortaya koymuştur.

Konfiçyus’un bazı söz ve ilkeleri:

-Geleceğe odaklandığından bu gününü yaşayamayan, hem bu günü hem geleceğini yok eder.

-Ölümü unutarak yaşayan, yaşamadan ölür gider.

-İnsan para kazanmak için sıhhatini verir, ardından da sıhhatini kazanmak için parasını..

-Sen bana bir yumurta, ben sana bir yumurta verirsem, yine sende bir yumurta, bende bir yumurta olur. Şayet, ben sana bir bilgi, sen bana bir bilgi verirsen, sende iki bilgi, bende de iki bilgi olur.

-Bir yerde küçük insanların büyük gölgeleri varsa, o yerde güneş batıyor demektir.

-Derin olan kuyu değil, kısa olan iptir.

-Aradığını bilmeyen, bulduğunda anlayamaz.

-Kendine yapılmasını istemediğini sen de başkasına yapma.

-Dal rüzgârı affetmiştir ama kırılmıştır bir kere.

-İnsanlar sahip olduklarını küçümser, sahip olamadıklarını önemser.

-Konuşmaya layık olanla konuşmazsan insan kaybedersin. Konuşmaya layık olmayanlarla konuşursan, söz kaybedersin.

-Bildiğini bilenin arkasından git, bildiğini bilmeyeni uyar, bilmediğini bilene öğret, bilmediğini bilmeyenden kaç.

- Karanlığa söveceğine, kalk bir mum yak.

- Susmak, insanı ele vermeyen sadık bir arkadaştır.

- Üstün insan, konuşmadan önce eyleme geçer ve sonra eylemine göre konuşur.

-Bilgi özgüveni, özgüven ise gücü yaratır.

- Bilgi insanı şüpheden, iyilik acı çekmekten, kararlı olmak korkudan kurtarır.

 -Alkışı en sessiz şekilde karşılayan, alkışı hak etmiş demektir.

 -Bir milleti tutsak etmek isterseniz, onun müziğini çürütün.

 -Elmas nasıl yontulmadan kusursuz olmaz ise; insan da acı çekmeden olgunlaşmaz.

 -Faydalı insan odur ki boş durmayı sevmez, kişiliğini faydalı işlerle geliştirir.

 -Güçlü olan, sayıca kalabalık kitleler değil, eğitimli kitlelerdir.

 -İyi insanlar, olduğu gibi görünür, göründüğü gibi olur.

 -Fedakârlıklar, senden başkası bilmiyorsa değer taşır.

 -Kitleler cezalarla düzene sokulursa yozlaşır, nezaketle yönetilirse bilinçli ve dürüst olur.

 -Bir şeyi bildiğin zaman onu bildiğini göster, bir şeyi bilmiyorsan onu bilmediğini kabul et.

 -Eğitimli insanın hedefi daima yüksek olur. Küçük işlerle küçük insanlar uğraşır.

 -Kendisini eleştirebilen insanlar doğruyu ve güzeli bulma konusunda daha şanslıdırlar.

 -İyi yönetici; nasihat eder, öğretir ve geniş yüreklidir.

-İyi insan; eli açık, çalışkan, hırsını dizginlemiş, kibirsiz ve saygılı olandır.

-Aşk, dörtnala giden at gibidir, ne dizginden anlar, ne söz dinler.

-Tanrı’dan başka servetim yok ama Tanrı’dan başka her şeyi olanlara acıyorum.

Uğur Karaca | Tabusal



3017 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Siyaset ve Aydın İnsan - 04/12/2018
Sorun çözme yetisinde olup, sorunlara kayıtsız kalmayan insana AYDIN derim.
Peygamberler birer politikacı mıydı? - 20/03/2018
..........
Allahsızlık - 04/01/2018
....
Allah insan ilişkisi; bir bakıma din... - 16/07/2017
....
Yaratılış Bir Dayatma mı? - 08/10/2016
Yaratıcı bize sormadan yarattığı gibi; cinsiyet, ırk, görünüm, konum ve zenginliklerimizi de keyfince belirleyerek, bir oldu-bitti şeklinde insanları yaratmış.
Devlet Anlayışındaki Doğu ve Batı Farkı - 01/10/2016
Doğu halklarının sermaye ile baş etmesi daha zor, zira bu gerçek düşmanla muhatap olabilmesi için, önce sahte kurtarıcılardan kurtulması gerek.
Allah Nerede? - 06/06/2016
Eserleri ile sürekli yüz yüze olduğumuz Allah’ı kabul etmeyen çok az. Başta bedenimiz olmak üzere soluduğumuz hava, içtiğimiz su ve tüm diğer varlıklar Allah’ın eseri değil mi?
Ruhsuzluk - 04/05/2016
Ey ruh, sen nelere kâdirsin!
Ey II. Elizabeth - 25/01/2016
63 yıldır Güneşin batmadığı ülkede kraliçelik yapan, tecrübeli ve yetkili insan Elizabeth!
 Devamı