• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/tabusalcom?ref=hl
  • https://twitter.com/tabusal
Mustafa Yıldırım
-
Din, kadına şiddetin sebebi mi?
24/02/2015

Kadına şiddet… Kadın cinayetleri… Kadına zulüm…

Son yıllarda arttı gibi gözüküyor, ama artmadı; sadece farkındalık ve duyarlılık yükseldi. Teknolojinin, medyanın, ulaşımın gelişmesi uzakları yakın eyledi; ülkenin bir ucunda olup bitenin, ülkenin diğer ucunda duyulmasını sağladı, kolaylaştırdı. Kadına şiddet hep vardı bu topraklarda. Ne yeni, ne de eski… Hep vardı, bu zihniyetin değişmediği müddetçe hep var olmaya devam edecektir.

Muhafazakâr ve İslamcı yazar-çizer takımı, ‘kadına şiddetin dini kültürle alakası yoktur’ diyorlar. Tabii ki yoktur kardeşim, biz de var demedik.

Ahlâk ve ahlâksızlık, sakinlik ve şiddet tüm insanlığa eşit olarak dağıtılmış karakterlerdir. Bu karakterler kimi insanda eşit şekilde durur, kimi insanda da baskın olarak gözüküp zıddını bastırır. Ahlâksızlık ve şiddet olumsuz karakterler olduğu için, insanlığın hemen hemen tamamı tarafından bastırılıp gizlenmiş ve palazlanmasına izin verilmemiştir. Bazı insanlarda da bu olumsuz karakterler baskın şekilde kendini göstermiştir. Yani bunun ne dinle, ne imanla, ne soyla, ne de milletle alakası vardır. Tüm insanlığın karakteri böyledir.

Ataerkil benimseyişlerin egemen olduğu, dinlerin ve törelerin gölgesi altında yetişen bireylerin içerisinden ahlâklı, dürüst, mülayim, saygılı ve hoşgörülü insanların çıkma olasılığı olduğu gibi, ahlâklı, çağdaş, laik, medeni ve modern bir çevrede yetişmiş insanlar içerisinden de olumsuz karakterler çıkabilir. Bunun tersi de olabilir: Bağnaz kültürde yetişen bağnaz bir sapıkta çıkabilir; dinsiz bir çevrede yetişen ahlâk abidesi bir karakterde çıkabilir. Yani bu bir karakter meselesidir; tüm insanlıkta kendini gösterebilir.



Ama…
Orta doğu’da dinler sayesinde, kadının ötelenen, dışlanan, ikinci sınıfa itilen bir canlı olduğu gerçeğini de yok sayamayız. Zihniyet dediğimiz genlerimize kadar işlemiş ataerkil kültürdür. Bu kültür de zihinlerimize orta doğu kaynaklı dinler sayesinde yerleşmiş, günbegün tazeliğini koruyarak yaşayagelmiştir.

Orta doğu kaynaklı dinler ne ola ki diyenler için,
Orta doğu kaynaklı dinler semavi olduğuna inanılan üç dindir, yani Musevilik, Hristiyanlık ve İslamiyettir.

Evet, bu üç dince de kadın ötelenmiş, ikinci sınıfa itilmiş bir canlıdır; erkek ise daima ön plana koyup yüceltilmiş bir canlıdır.

Mesela orta doğuyu kültürel olarak en çok etkileyen İslam’a bakalım:

Kadınlar erkeğin eşit olmadığına dair onlarca Kuran ayeti vardır; miras üzerine, çok eşli evlilik üzerine, şahitlik üzerine…

Bunları örnek gösterdiğimizde İslamcılar çıkıp, evlenecek kadın için verilmesi zorunlu tutulan mehirlerinden, kadının regl dönemlerinde ibadetten muhaf tutulmasından örnekler verirler; ama hiç hesap etmezler ki bunların diğer saydıklarımı kapatmayacağını…

Yalnız İslam’ın temel kaynağı olan Kuran temel alınmış olsaydı, İslam kültüründeki ataerkillik bu derece yükselmez, kadın bu derece yok sayılmazdı; ama İslam dünyasına etki eden bir kaynak daha var ki, Kuran’ı sollar geri bırakır. O da Hadis’tir; yani Muhammet Peygambere atfedilen sözlerdir.

İslam dünyasında kadını yerin dibine sokan öyle hadisler vardır ki, bu hadisler bin yıldır varlığını korumuş, İslam kültürünü etkilemiştir.
O Hadislerden örnekler vermek isterim:

-Erkeğe zevcesini neden dövdüğü sorulmaz. (Ebu Davud)
-Kadının namazları ve hiçbir iyiliği, kocası kendisinden razı oluncaya kadar, Allah tarafından kabûl olmaz. (Taberani)
-Kadın, kocası kendisinden razı olduğu halde ölürse cennetliktir. (Riyaz’üs)
-Kadının cihadı, kocası ile iyi geçinmektir. (Taberani)
-Kadın; kocasının vücudu irinle kaplı olsa da, tüm irini diliyle yalayarak temizlese, yine de kocasının hakkını ödemiş olmaz. (Hanbel)
-Kadınlar arasında iyi bir kadın, yüz karga arasında alaca bir karga gibidir. (Buhari)
-Uğursuzluk; kadında, evde ve attadır. (Buhari)
-Sütresiz olarak namaz kılan bir kişinin kıldığı namaz; önünden eşek, domuz, Yahudî, Mecusî veya kadın geçerse bozulur. (Buhari, Müslim, Muvatta)
-Kadına danışılmalı ve ne derse, tam tersi yapılmalıdır. (Suyuti)
-Kadına yazı öğretilmemelidir; dikiş ve Nur Suresi öğretilmelidir. (İbnü’l Cevzi)
-Kim ki karısına itaat ederse Allah (cc) onu yüzüstü Cehenneme atar.
İbn Arrak II, 215
-Başlarına bir kadını geçiren bir kavim asla iflah olmaz.
İbni Hanbel Müsned 5/43,50; Tirmizi Fiten:75 Nesai Kudat:8; Buhari Fiten:18
-Bir adam karısını cinsel ihtiyacını gidermek için çağırdığı zaman, kadın hemen o çağrıya uymalıdır. Kadın, tandırda (fırında, ocakta) o anda iş görüyor olsa bile..
Tirmizi, Sünen, Kitabu’r-Rıda/10, hadis no.1160

Kadının sesi haram olduğuna dair, örtünmesi gerektiğine dair, çarşaflar giymesi gerektiğine dair, pantolon giymemesine dair onlarca hadis vardır ve bu hadisler bin yıl boyu yaşamıştır. Şimdi çıkıp sorsanız Anadolu’da ‘Ben bu hadisi duymadım hiç’ diyen olursa, ya yalan söylüyordur, ya da dini konularda baya bir câhildir.


Kız çocuklarının okumaması gerektiğine dair, örtünmesi gerektiğine dair, erkekten geride olduğuna dair, çalışmaması gerektiğine dair, erkek işine burnunu sokmaması gerektiğine dair yüzlerce, binlerce fetvalar verilmiştir din adamları tarafından.

Ülkemizde kadının erkekle eşit olması gerektiğine dair en önemli adımlar, 1926 yılında Medeni Kanunun kabulüyle atılmış, eğitim hakkı, seçme-seçilme hakkı verilmiş, laik, modern ve karma eğitimle ciddi şekilde ilerleme kaydetmiştir.

Bazı bağnaz dindarlarca bu ilerlemeler hâlâ kabul edilemez, bir kâfir yeniliği olarak düşünülür.

Ak Partinin Konya’nın Meram ilçesine kadın belediye başkan aday gösterilmesi bazı dindarlarca tartışma konusu olmuştur. Bir tanıdığımdan şöyle bir söz duymuştum: ‘Aday gösterecek erkek mi bulamamışlar’diye.

Kız-erkek karma eğitimi kaldırmayı düşünenler öylesine varlar ki, bazen TBMM başkan vekilliğine kadar yükselebiliyorlar.

Halbuki erkeği kadına meylettiren sebeplerin yaratıcısı kadınla erkek arasına koyulan mesafedir. Haremlik-selamlık usulü, kadınla erkeğin bir arada yetişmemesi, kadına dair şeylerin namahrem olacağı inancı, erkeğin şehveti üzerine âdeta tuz biber ekmiş, iyice köpürtmüştür. Ama insan psikolojisinden bihaber olan İslam dünyası bunu hiç hesap edememiştir. Hem kaynaklarıyla kadını aşağılamış, hem de yürüttüğü akılla kadının bir seks objesi olduğuna dair derin bir algı oluşturmuştur erkeklerde.

Bir örnek vereyim;
Yaz turizminin olduğu şehirlerimiz yazları turist akımına uğrar; turistlerin çoğu kadındır, plajlarda mayoyla, şehir içerisinde de mini etekli, dekolteli ve transparan elbiselerle gezinirler, ama bu durum yerli halkın hiç ilgisini çekmez, kanıksamıştır, normal bir durumdur, tahrik falan olmaz; ama kadınla erkeği ayıran, haremlik-selamlık usulünü yaygın olarak yaşatan kırsal kesimlerde ise kadına dair en küçük bir şey tahrik vesilesi olabilir.


Evet, kadın zulmünde dinin yadsınamaz bir etkisi vardır; ataerkil anlayışlarımız da kadını bir seks objesi gibi göstermiş, böyle derin bir algımız oluşmasına sebep olmuştur.

Vekilin biri kadın şiddeti üzerinde dizilerin de etkisi var demiş. Ne güzel bir akıl yürütme bu böyle.

‘Erkeğe zevcesini neden dövdüğü sorulmaz.’ gibi hadislerin gölgesinde yetişmiş bir toplumda, erkeğin yediği b.kların hesabını diziye kesmek af edersiniz ama büyük bir aymazlıktır.
Kadına şiddet eskiden de vardı, peki o zaman neydi sebep?
Aynı vekil, dizilerdeki erotik görüntülerin, uygun olmayan ilişkilerin halkı tahrik ettiğini söylemiş; 20-30 yıl öncesi Anadolu’sunun kırsal kesimlerinde genç erkekler eşek s.kermiş, peki bu gençleri hangi eşek oğlu eşek tahrik etti?

Mustafa Yıldırım | tabusal



1188 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

‘Eli olmayanın dili çok olur.’ - 09/04/2019
Dili çok olan insanlar, genelde, ahkam kestikleri şeyden de yoksundur. Ama yoksun oldukları şeye en çok kendisi sahipmiş gibi göstermeyi iyi bilirler. Bu bir çeşit psikolojik tepkidir.
Doğu Toplumlarının Kaderi - 15/03/2019
Doğu insanın ihtiyaç duymadığı en büyük şey düşünmektir; en çok ihtiyaç duyduğu şeyse inanmaktır. Düşünmeye ihtiyaç duymadığı için, düşün yetisi gelişmemiştir. Düşün yetisi gelişmediği için de kendi başına kararlar alamaz. Ya ağası, ya şeyhi....
Muhafazakar Sanat Olmaz! - 04/10/2018
....
Basitlik Güzeldir - 01/02/2018
..
Korktuğum başıma gelmedi - 25/08/2017
...
Reenkarnasyon, aşıklar için olsaydı keşke - 01/08/2017
...
Kadın her yaşta güzeldir ama… - 22/04/2017
‘Kadın her yaşta güzeldir’ klişesi vardır, ama ben bir erkek olarak buna katılmam.
İslam dünyasının gelişmesi için gereken üç benimseyiş - 24/01/2017
Bu benimseyişler yabancı bir yerden değil, İslam’ın ana kaynağı ve kutsal kitabı Kuran’dandır.
İsminin konup durulmasına şaşırmıştım - 14/10/2016
Moğolların tarihi lideri Cengiz Han’ın adı koyulmuş olan ne çoktur aramızda, değil mi?
 Devamı