1) Oy pusulasında onlarca parti var. Ama halkın %95’i kendi fikrini yansıtsa bile seçilemeyecek bir partiye oy vermek istemez. Dolayısıyla aslında seçim yapılacak parti sayısı en azla 4-5’tir.

Psikolojik olarak en büyük çoğunluk; kendi istediği partiye değil seçilmesinden en korktuğu partinin en büyük rakibine oy verecektir.

Dolayısıyla; demokrasi bir ilüzyondur.

2) Bu partilerden bir kısmı iktidar, bir kısmı muhalefet olur. Her konuda çelişki yaşarlar. Aslında bakarsanız seçim öncesi hepsinin ve hatta halkın da istekleri %80-90 oranında aynıdır. Çok küçük konularda çelişki vardır.

İnsanlar mecburen yapmak istediklerinin bir kısmını aslında istemedikleri partilere oy verirler. Bir partinin neredeyse her görüşünü destekliyor bile olsanız ona oy verdiğinizde desteklemediğinizi de yapma ve hatta oy verme sebebi olarak sunduğu şeyleri bile yapmama hakkına sahiptir.

Dolayısıyla; demokrasi bir ilüzyondur.

3) Herkes iyi ekonomi, istihdam, ülke olarak ilerleme, yoksulların doyurulması, yolların-caddelerin yapılması, sokaklarda huzurun sağlanması vs. ister. Ama zaten herkesin istediği şeyler için bir sürü tartışma ve oyalanma yaşanır.

Bunları (yani toplumun tamamı tarafından istenen şeyleri) sağlayacak sağlam kurumlar ve sağlam bir yapı olsa da halk sadece en büyük görüş farklılıklarının yaşandığı, toplumun farklı kesimlerini çok farklı düşüncelere sahip olduğu konular için siyaseti kullansa daha iyi olur. Ama o zaman da halkın azınlık kesimlerinin hiçbir isteği yerine gelemez çünkü asla oylamada çoğunluk oluşturamazlar. Bu; şuanda da böyledir.

Dolayısıyla; demokrasi bir ilüzyondur.

4) Peki oylamaları demokratik sayalım. Her konuda oylama yapılsın. Bu sefer de hep ayrı konularda toplumun diğer kesmi azınlık kalıyor diye onu yapmanın doğru olduğuna kim karar verecek?

Toplulukları kandırması bireyleri kandırmaktan kolaydır. Ve topluluklar kararlarına uzun zaman sonra bireylerden daha çok pişman olurlar. Dolasıyla oylama da toplumun yararına olmayabilir.

Dolayısıyla; demokrasi bir ilüzyondur.

5) Bir seçim yapılır. Ülkenin başına birileri geçer. 5 yıldır oradadırlar. 5 yıldan önce fikir değiştirilse, düzeltme şansı istense, kararlar alınsa da farketmez. Ömrünüzün yetişkin yıllarında 6 seçim görürsünüz, 6 hükümet görürsünüz. Ama binlerce konudai fikriniz yüzlerce kez değişir, binlerce kanun çıkar, değişiklik yapılır. Size sadece 6 kez fikriniz sorulur.

Dolayısıyla; demokrasi bir ilüzyondur.

6) Sonuç olarak kim seçilirse seçilsin ülkeyi gizli para babaları, derin devlet, mafya, büyük devletler, ekonomiye yön veren şirketler, bürokrasi patronları yönetir. Biz de her kötü şeyin haberlerde gördüğümüz kişilerin yüzünden olduğunu ve bizi doğru yönetemediklerini düşünürüz.

Aslında bizim seçtiğimiz de başkasının seçtiği de ülkeyi yönetmez. Sadece kağıtların altına imza atıp sorumlulukları üzerlerine alırlar.

Dolayısıyla; demokrasi bir ilüzyondur.

Bu sistem Fransız İhtilali’nden beridir insanlara seçim şansının kendilerinde olduğunu düşündürmek için kullanılır.