• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/tabusalcom?ref=hl
  • https://twitter.com/tabusal
Meryem Kadıoğlu
Hayat Sırları
26/02/2022
“Bir vakit Rabbin, meleklere 'Ben topraktan bir beşer yaratacağım.'" (Bakara 30)
 
Bütün varlık, bir düşüncenin ürünüdür. Her şey yokken, önce düşüncede var oldu. Tıpkı insanın yaratılış hikayesinde anlatıldığı gibi…Bugün bu düzeneği, kuantum fiziği onaylar nitelikte verilere ulaşmıştır. 
 -Aksi de olabilir mi? Elbette olabilir. 

Zira sürekli işleyişi devam eden bir sistem, kendini her aşamada yenileyerek hem büyür hem küçülür. Sonuçta kendini geliştirerek devam ettirebilme özelliğine sahiptir. 
Olayı çok da komplike irdelemeye lüzum yok aslında. 
 
Her birey kendi hayatındaki deneyimlere baktığında, düşüncelerin ne denli kuvvetli bir etkiye sahip olduğunun farkına varır.

Düşünceler bir planın taslağıdır. Bu taslağın özellikle yazarak veya söylem olarak dışa vurumu belli bir enerji dağılımına sebep olur. O yayılan enerji, taslağını mümkün olabilecek en iyi şekilde oluşturmaya başlar. 
Ona göre deneyimler veriler insanlar ilhamlar…

Veriler hızlıca önümüze dökülür.

Bu noktada yapılabilecek pek bir şey yoktur. O yüzden neye “ Ol” dediğimizin farkında olmalıyız. Çünkü burada genel bir durumdan söz ediliyor. Moral bozukken veya bıkmışken söylenen, olumsuz enerji üretmeye yatkın ifadeler de o manada taslak olarak hayat arenasında karşımıza çıkabilecek deneyimlerin tohumlarını atmaktadır aslında.
 
Hayatımızı bu farkındalıkla gözleme geçmekle başlayabiliriz örneğin:

     Her yerde, sürekli sorunlar konuşulur. Serzeniş ve sitemler eksiklikler…
 
    -Fakat ne yapabiliriz? 
     "-Nasıl mümkün olur?"  gibi sorulara genellikle karşılıksız cevap veren yoktur.
 
     Saat başı kesilen fahiş fiyatların sonucunda, gidilip "aman" diye yardım istenen kimseler, kendi hayat deneyimlerinden edinimlerini kesip senin özüne yapıştırmaya kalkar. Sonuç elbette şu atasözüdür;
 
" Taşıma su ile değirmen dönmez!"
 
        Hayat, her şeyi satın aldığı sanılan  parayla öğrenilebilecek bir ders değildir. Hayatı öğrenmenin tek bedeli yaşamaktır. Deneyimlemektir. Kayıp diye bir şey yoktur. O an kayıp diye tanımlanan bir durum, kazançtır aynı zamanda. Hiçbir şey olmasa bile tecrübedir kazanılan.

       Yaşamımızda neler yaşayacağımızı, ne olacağımızı kendimiz seçebiliyoruz! Bunun farkında olarak yaşamak mühimdir. Fiziksel yapımız, uyruk ve ailemizi seçmekten söz etmiyorum. Mevcut durumların içindeki olaylara bakış açımız, takınılan tavırlar bunları seçebiliyoruz.
       
Bu seçimler de bizi daha konforlu daha iyi bir yaşam alanına taşımıyorsa, neyi neden kime göre neye göre seçtiğimizi çok iyi gözlemlemeliyiz. 

Bu yolculuğun en temel amacı, kendimizi tanımaktır. En etkili yöntem ilk aşama kendimizi sorgulamaktır.
 
Örneğin diyelim ki çok sinir bozucu bir olay yaşadık. Ağzımıza geleni söylemek, aklımıza estiği gibi düşünmek üzereyiz. Konuya gelecek olursak bir hayli de haklı nedenlerimiz var. Tam o anda karşımızdakini bırakıp direk kendimize döndürmeliyiz dikkatimizi.
                           -Ben şimdi neden sinirleniyorum?
                         - Neden bu kadar tepkisel davranıyorum?
                      - Bu hal bana iyi geliyor mu?
 
O anda, acele etmeden sadece düşünelim.
  
Burada maksat pasif olmak pısırık davranmak asla değildir. Buradaki baş öğe, “ kendi özümüzdeki enerji alanımızı” muhafaza etmektir. Eğer düşüncelerimizi doğru şekilde yönetebilirsek, geleceğimize yani kader denilen sonuca dönüşecek konulara aslında hakim olduğumuzu bilir anlar ve ona göre en doğru tavrı bulabiliriz.
     
Bilincimiz, o kadar güçlü bir oyun kurucudur ki, çok dikkatli olmak gerekir. Her tür düşünce, enerjidir. Fakat her enerji maddeye dönüşme potansiyeli taşır. Ve olumsuz diye nitelenen hallere o kadar kolayca teslim oluruz ki,  adeta ışık hızında oluşmasını sağlarız.

Unutmayalım ki, enerjisel alanda benzer benzeri çeker. Kendimize neyi çekmeyi tercih ediyorsak ona yoğunlaşıp düşünceye dökmemiz gerekir.

Sinirlenme anımızda fazlaca cüretkâr olabiliriz. Bu noktada, neden bu tepkiyi verdiğimizi düşünüp anlayıp bir dahaki deneyimlerimizde bilmemiz ve bilinç altındaki bu etkiyi veren olayla bir an evvel anlaşıp barışmamız lazım ki, hayatın gerçekte ne sebeple olduğunu anlama yoluna koyulalım. 

Unutmayalım ki, hayat yolculuğu deneyimlerimizden kendimizi açığa çıkarmaktır. Zihnimizde sonuçlanmayan her olay ve durum bizi, aynı frekanstaki enerji alanlarına mahkum edecektir. Maksadımız, bir an evvel bizi daraltan duygulara sokan durum ve olayları sonuçlandırıp, zihnimizde berrak alanlar açmaktır. Şimdilik benden bu kadar kalın sağlıcakla…
Daha yeni başlıyor!
...


299 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

     14/06/2023 13:08

Hayatımız bir yangın yeriyse,nasıl çiçekler açtırabiliriz ki yüreğimizin çöllerinde...
Abbasali Oğuz

Yazarın diğer yazıları

Koşulsuz Sevgi - 28/04/2022
Bu günkü algoritmamız, koşulsuz sevginin ‘kendimce’ ne olduğunu irdelemek olacak. Kendimce deme sebebim, herkesin hayat ölçüsü farklıdır. Aynısının kopyala yapıştır yapılmaması adına küçük bir hatırlama ve hatırlatma babında ifade ettim.
Sahne sizin! - 05/11/2021
Işıltılı dünyanın cafcaflı detaylarıyla kuşanmış, kendine insan diyen ırka sesleniyorum, sahne sizin!
Öldürülecek Kadın! - 09/09/2021
Kadına biçilen değer suskunluğuyla ölçülüyor. Konuşan, hakkını aramak için savunan kadınsa öldürülecek kadın ilan ediliyor.
Kendime Öğütler... - 25/05/2021
Emek ve alın teriyle gelen hiçbir şey kolayca gitmez elinden. Paran kadar var olmak ya da emekle kan ter içinden defalarca yeniden doğmak. Hepsi senin elindedir.
İslam Dini ve Bilim - 07/05/2021
Bilim ile din arasındaki bağ nedir?
Benim Gibi - 02/05/2021
Şiir
Mutsuzluğun Sırtı - 25/04/2021
Neyse, bizim zamanımızda dediğim çocukken. Ayılar oynatılırdı. Aynı bugün ki gibi ahali etrafına toplanıp eğlenceli anlar geçirirdi. Ne kadar hasret kalmışız gülmeye. Çocuğundan yaşlısına hepsinde bir gülümseme.
Yinelenme - 05/12/2020
"Aynı şeyi tekrar tekrar yapmak ve farklı sonuçlar beklemek deliliktir."
Bilmem! - 29/11/2020
Zihnimizin ördüğü kalın ve yalıtımlı duvarlardan, ancak özgürleşen benlikler kanatlanarak çıkıyordu.
 Devamı