• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/tabusalcom?ref=hl
  • https://twitter.com/tabusal
Levent Ertürk
Rum Kızları
16/06/2015

Levent Ertürk | tabusal.com

Divan edebiyatı denince herhalde aklımıza ilk gelen şey ağır ve ağdalı şiirlerdir. Ama çok hoş, eğlenceli örneklere de rastlamak mümkün. Bende bulunan ve Vasfi Mahir Kocatürk tarafından derlenen bir antolojide seçkin örneklere yer verilmiş. Günümüzde bazı kişiler, eski insanların hep mazbut (kapalı, tutucu) bir hayat yaşadıklarını öne sürseler de, eldeki şiir örnekleri bunun tersini göstermekte. Bu şiirlerin bazıları açıkça müstehcen, hatta pornografik. Bazılarında 13 yaşında kızlar, kucaktan kucağa gezen fettanlar, bazılarında ise yüzleri ay gibi parlak taze genç oğlancıklar övülmüşler. Bu çapkınlardan biri olan ve Enderun’dan yetişen şair Fazıl (1759-1810) bir şiirini Rum kızlarına adamış ve onları aşağıdaki dizelerle övmüş. Övmüş ama, şair Fazıl aslında bir eşcinsel. Eserlerinde cinsel isteklerini, tercihlerini açıkça yazmış ve kadınlardan aslında hiç hoşlanmadığını belirtmiş.

Şairiz, şeyn verir şanımıza
Giremez fahişe divanımıza.

(Şairiz, meclisimize, sohbetimize fahişe giremez; yoksa bizim şanımıza eksiklik getirir.)
Yazmış olduğu kitaplardan biri, Zenanname (Kadınlar Kitabı) Osmanlı döneminde, müstehcenlik yüzünden toplatılan ilk kitaplardan biridir. Şair Fazıl’ın bazı eserlerini sıralıyorum.

Defter-i Aşk (Aşk defteri): Enderun’a nasıl alındığını, ordaki delikanlılara aşık olunca nasıl kovulduğunu, fakirlik içinde geçen yıllarını ve bir çingene genci ile olan gönül ilişkilerini anlatır.
Zenan-nâme (Kadınlar kitabı): İngiliz ve Rus kadınlarını ayıran cinsel özellikler, kadınların hamamda nasıl eğlenip kavga ettikleri, İstanbul’da kaç çeşit kadın yaşadığı anlatılır.
Hûban-nâme (Güzel oğlanlar kitabı): Sevgilisi diğer oğlanların da özelliklerini öğrenmek isteyince, farklı ülkelerdeki oğlanların cinsel ve fiziksel özellikleri anlatılmıştır.
Çengi-nâme: İstanbul’daki meşhur köçekler (kadın elbiseleri ile rakseden erkekler) anlatılır, Eserin diğer ismi Rakkâsnâme’dir.
Divan: Dini şiirler, devrin bazı büyüklerine övgüler (kasideler) ve bazı genç delikanlılar için yazılan aşk şiirleri bulunur. Neyse, lafı kısa kesmek gerektir, resmin altında şair Fazıl’ın Rum kızları için döktürdükleri var …

rum-kizlari

ZENAN-I RUM

Cilve gencinesi Rum kızlarıdır
Hep nisânın dahi faizleridir
Nedir ol ince meyan-ı nazik
Söyledikçe o zeban-ı nazik
Nedir ol naz o kelâm-ı dilkeş
O temayül o hıram-ı dilkeş
Nedir ol kamet-i serv-i vâlâ
Nev fidan-ı çemen-i sun-u Huda
Nedir ol cümbüş-ü bigâne nedir
Onda ol gamze-i mestane nedir
Ona mahsus o tegafül o eda
Ona mevkuf o tekellüm o sada
Dil uciyle o hurufu icra
Şivelerle o kelâm-ı ziba
Dürr-ü şehvar-ı kelâmı dizilir
Sanki ağzına gelince ezilir
Nedir ol kamet-i vâlâ o hıram
Cümlesinde mütenasip endam
Sürünür yerle beraber yaka
Dil-i uşşakını tâ kim yaka
O perişani hotoz bir yane
O reviş o kırılış mestane
O revişler nola gönlüm vari
İki engüşt ile ol reftari
Yoluna saki düşendi ateş
Yanacaktır ayağı ol mehveş
Sanasın rahına kalb-i uşşak
Dökülüp eyliyecektir ihrak

Tercüme:

Cilve hazinesi Rum kızlarıdır. Bütün kadınların da en üstünleridirler. Nedir o ince, nazik bel. O tatlı dil söyledikçe, o ne güzelliktir. O naz, o gönül çekici sözler, o havaları, o salına salına yürüyüş nedir. O yüksek selvi boy, sanki Tanrı bahçelerinde yetişmiş bir fidan. Nedir, o aldırmaz (lakayt, aşıkı deli eden) sallanış, o baygın bakış nedir. O anlamaz gibi görünüş, o eda (tavır), o konuşma, o ses hep ona mahsus. O, harfleri dil ucuyla söyleyiş, o şiveli güzel sözler. Sanki kelimeler inci taneleri gibi dizilir ve ağzına gelince ezilir. Hepsinde o mütenasip endam. (Uygun, orantılı görünüş), uzun boy, o salınış nedir. Yakası, aşıkların gönlünü yakmak için yerle beraber sürünür. O perişan hotoz (kadınların süs için saçlarına taktıkları küçük başlık) bir yanda, o sanki sarhoşmuş gibi yürüyüş ve kırılış! Ey gönlümün her şeyi, o gidiş, o iki parmak üzerine basarak yürüyüş ne! Sanki yoluna ateş döşenmiş de o ay yüzlü (güzel) ayağı yanacakmış gibi yere basıyor. Sanki aşıkların kalpleri yoluna dökülüp yanacak.

Saygılar, gününüz aydın olsun.



2483 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Forrest Gump: Masumiyete Koşan Adam - 30/05/2018
........
Sodom ve Gomore Şehirlerinin Öyküsü - 01/02/2018
...
Tanrı Bumba - 25/08/2017
Bir Orta Afrika halkı olan Boshongo kabilesinin yaratılış miti. Boshongolar, Tanrı’ya “Bumba” derler.
Burada ve Şimdi Olan... - 01/08/2017
...
Apaçi Yerlilerinin Yaratılış Miti - 22/04/2017
Başlangıçta hiçbir şey yoktu. Ne yeryüzü, ne gökyüzü, ne Güneş, ne Ay …sadece karanlık her yeri kaplamıştı.
Mavi Peri - 12/02/2017
Biliyor musunuz, çocukluğumda okuduğum bazı çocuk romanlarının ne kadar değerli olduklarını, ne büyük bir emek ve sanat gücü ile yazıldıklarını ancak seneler sonra fark edebildim.
Krishnamurti’yi Okumak - 02/12/2016
Öyle görünmekte ki, bizlerden ayrılan bu kartal kendi göklerinde uçarken, yerde, pislikler ve çürümüş yiyecekler arasında milyarlarca böcek bitmek bilmeyen iştahlarının peşinden koşacaklar.
Samuray Savaşçılarında Çay Kültürü - 14/10/2016
Geleneksel Japon savaşçıları olarak bilinen Samuraylar, başlangıçta toprak ve çiftlik sahiplerini yağmacılara karşı korumak için kurulan paralı asker birlikleriydi.
Bukowski’yi seviyorum. - 10/04/2016
Kimse kusura bakmasın, böyle bir adam küfürsüz anlatılamaz. Bu serseri orospu çocuğu işi biliyor.
 Devamı