• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/tabusalcom?ref=hl
  • https://twitter.com/tabusal
Doğan Güneş
İnceltilmiş Bir Çağda ‘Nitelikli İyilik’ Yeniden Keşfedilir mi?- 1
17/05/2021

İyiliğin, 'saf iyilik'le arasında kalınca bir çizgi vardır..

Özellikle niteliğini baştan belli eden kavramlar inceltildi mi göze gelir..

Böyle olunca sevimli hatta şımarık bir dünyadaymışız duygusuna

kapılırız.. Umut bağladığımız bir yaşama hemencecik kavuşmuşluk

hissine kapılmak içten bile değildir..

Narkoz anında yaşananlardan farksızdır..

Etkisi yavaş yavaş geçtikçe hakikate varırız  olan bitenin..

Saf duygunun ateşe uyanışı gibi uyanırız..

Narkoz anında büyük gürültü kopmuştur aslında..

Kavramlara, kelimelere güvensizlik alıp başını gider..

Bilincin kavramlara iç burkulması nafile bir çağrışım gibi mahçuplaşır..

 

İyiliğin kötülüğe aldanışı o  çocukluktaki gibi saf bir kanmak gibi olsa

düşmekten aşınmış dizkapağına yapıştırılan yara bandı gibi

tatlı bir his bırakırdı..

 

 

İyilik, saf bir içtenlik duygusuna kapılmaya görsün,

zavallı bir aldanışın gölgesinde yırtıcı kötülüğe

kavram giydirmek için diz çöker..

Falaka ve ahenk, pusu ve alaycı tebessüm,

barut ve paslı demir kokusu, ekmek ve gül

merhametin parıltısında gittikçe vahşileşen

hazlara teslim ederken düşlerini, burkulan yüreğin ne faydası olabilir..

 

Beton çatlaklarından fışkıran çiçeklerden değil,

hatta zafer dolu bir şarkının coşkulu ritimlerinden hiç değil,

kötülüğün karşısında hırslı ve kararlı iyilik üstün gelir..

 

İyiliğe göz dikmek ne gülünç ne acınasıdır..

 

Kırçiçeklerinden polenleri, nergislerden menekşe kokularını,

yeryüzünde gökyüzü kokusunu gasp edenler, neyi, kimlerden esirgemez!..

 

'Varolma dürtüsü' ile korku, 'Varoluş' un gerçekliğinde

tregedyaya özgü değildir..

Çünkü saf iyi olan zihnini teselliye bırakırken en küçük bir

kuşkuya yer bırakmaz.. Tregedyası ile mahçubiyeti barışıktır

fakat onun o sonsuz insancıl dünyası içten içe büyütür yarasını..

Doğasının bilgisine atfedilen 'yüce kişilik' in manifestosu

kendisine bunu öğrettiğini düşünür..

Aldatılmış insan aldatıldığını farketmezse bir süre sonra

hiç aldatılmadığına inanır..

Bu bir denge sorunudur aynı zamanda..

Öyle ki, kof bir hümanizme geçit vermez..

Çünkü tutarlı bir dengede saf iyilik tutunamaz fakat iyilik, niteliğe bürünür..

 

 

Öyle bir zaman olur ki, herşey alt üst olur..

Bilgisizlik dayanılmaz bir hal alır..

Her güne bir öncekinden daha fazla incinerek geçeriz..

Soluksuz ve imgesiz bir düşün içinde kıvranıp dururuz..

En zekice izah edilen 'iyilik' ilkesini aldığı güçten ihanet bulur..

 

-Normalleştirilmiş kötülüğün, öğretilmiş çaresizliğe karşı

gülümseyen bir 'iyilik' i nasıl kabulleniliyorsa o kadar kaybedilmiştir umudu-

 

Kötülüğün aktörlerini sorgulamaya kimsenin hevesinin

kalmadığı perişanlık kesiti..

Herkesin kaybettiği bir cenderede, herkesin gönüllüce

sığındığı bir 'iyilik'  oyunu..

Gogol'un Akakiyeviç'indeki hayalet insan misali..

 

Oysa hiç kurcalanmamış bir düşte değildik..

Bu bir özlem ve tutku meselesidir çünkü..

Bir özlem ki, yangın mavisi ne aryalar tutuşturur..

 

 

Özlem duygusu incitilmiş bir çağda olduğunu bilir

bilmesine de ölçüsüzce tüketilen kavramlardan

o, hiç bozulmamış düşlerine yön belirlemekte 'çekimser' kalır..

Çünkü özlem duygusu kötülüğe kusursuz teslim olmaktansa

'saf iyilik' ile iyilik arasında kısa süreli bir sendelemeye

bırakır kendini.. Fakat teslim olmaz..

Çünkü bilir, o boşlukla arasında en ufak bir mesafe bırakmaya gelmez..

Kötülüğe karşı zafer saf iyilk ile değil somut iyilikle karşı durduğunda

yalnızca bir kavramsal ilizyon gibi görünse de aslında

onu ete kemiğe büründüren özlemdir..

Özlem duygusu hiçbir müziğin, hiçbir şiirin,

hiçbir ruhun kuşandığı irade kadar kuvvetli değildir..

 

 

(Tutku dolu bekleyişlerle, incitici sarsıntılar arasında

hüzünlü sevinçler gibi kendi kendimizi yeniden bulabilecek miyiz?..

Vivaldi'nin ritim ile çığlık arasındaki dengede 'iyilik'

kendi benliğini bulabilecek mi?..

Ama tufaya geldik, fena yanıldık, şüphe duymadık.. Olsun..

Çok şey değil, bir esinti, bir yaprak kıpırtısına bakıyor

'üst düzey insancıklar gülüşü'..

Kim bilir, sonsuzluğun müziğidir belkide kulağımıza değen tını..

İyiliğin kötülükten bir alacağı var hala..

Uzaklaşan ayaklar çağındayız, başka seçenek bırakmadılar bize!)..

 

Cumartesigüncesi 2021



611 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Hayat/ patolojik bir eğlence - 18/09/2023
Gelişigüzel bir kentte, sağımızda yol boyu palmiyeler, küçük sarı, yeşil bitkiler, hafif meşrep ayçiçekleri..
Çok şey değil... - 23/05/2023
Çok şey değil / bir esinti / bir yaprak kıpırtısına bakıyor her şey
SUYA ŞİİR - 19/12/2020
SUYA ŞİİR / KUŞLARA UMUT / BALIKLARA PUL OLMAK DİLİMİZDE BÜYÜK DÜŞLERİN ŞARKILARIYLA
Hayat Belki de Gitmekten İbarettir - 06/11/2020
Çoğumuzun aklında, fakat pek azımızın anlamsızca, batmakta olan gemiyi hemen terk etmeyi tercih eder.
Her Kent Biraz Hüzün Biraz Umuttur - 18/09/2020
Bir aleve sarılmak mümkün mü? Bir uçurumun kenarında durup da
Vivaldi’nin Hangi Mevsimindeyiz Bilinmez - 22/08/2020
Beyoğlu’nu düşündüm. Kaç zaman oldu rotamızı şaşırıyoruz böyle. Bir ülkeden bir iç ülkeye göçün izdüşümleri gibi şimdi bu kadim semt.
Orantısız Bir Çağdayız- 1) - 07/08/2020
..................
Bazı Düşler Boy Verir Mavi Göğün Altında - 25/07/2020
Gündüz düşleri geceleri alt yazı geçiyor gözlerimden.
Doğaçlama Bir Sevinçtir Temmuz - 03/07/2020
Doğaçlama Bir Sevinçtir Temmuz
 Devamı