Bir cuma namazı daha bitti. Yine aklımda kalan, namaz sonrası cami yapımı için toplanan para meselesi. Cami yapımına karşı değilim, yeryüzü zaten Allah'ın mescitleridir. Ama bu konuya bir özeleştiri yapma vakti gelmedi mi?

Milyonlarca lira harcanıp lüks camiler yapılırken, camilerin hemen yakınlarında barakalarda yaşayan insanları nereye koyacağız, yoksuklukla, açlıkla, işsizlikle mücadele eden mazlumları, çocuğunu okula gönderirken cebinden bir lira çıkarıp veremeyen, eşine yeni bir elbise alamayan, evine taze ekmek götüremeyen babanın mahçubiyetini nereye koyacağız.

Yöneticilerimize ve onun din adına temsilcileri olan kurumlara ve din adamlarına çağrımdır;

Yoksulları ve ihtiyaç sahiplerini gidip bulmalı ve onların araştırılıp bulunması teşvik edilmelidir. Her cuma namazı sonrası onlar için de yardım toplanacağı ilan edilmelidir. Çünkü bayraktarlığını yaptığımız islamın peygamberi olan Muhammed peygamber (Resulullah) zamanında ve onun vefatından sonraki yüz yıla kadar fakirlik ve yoksulluk toplumsal bir suç idi. İnfak etme ve yardımlaşma bilinci ne zaman zayıfladı; insanlık adına bir utanç olan fakirlik, açlık ve işsizlik yeniden çoğaldı.

Yok biz bunu yapamıyoruz diyorsanız; en azından onlara iş bulma konusunda yardımcı olun ve camileri sadece namaz kılınan mabetlerden öte, zulüm görmüşlerin sığınağına, yoksulun karnını doyurduğu aşevine ve infak edenlerin ve bu infaktan faydalanabilecek kişilerin uğrak mekanı haline getirin.

Bu girişimin, islam adına yapılabilecek en güzel ve en değerli tebliğlerden biri olacağı kanaatindeyim. İslam adına böyle bir girişimde bulunamayacağını savunanlar var ise bunun insanlık adına ve merhametli olmak adına yapılması gerektiğine inanıyorum.