Daha dün dostlardan birinden sitem dolu bir mesaj aldım, gönderdiği mesajı okurken, avazı çıktığı kadar bağırarak yazdığından hiç şüphe etmedim. Çıkmazda gibiydi, çaresiz kalmışçasına sesleniyordu.

Kardeşim; Suriye'de kelleler kesilip Allahu Ekber diye bağırılıyor, kendilerine Müslümanız diyen ülkelerde halklar birbirilerine zulmediyor. Zulme sessiz kalıp ateş kendilerine ulaşmayana değin sesi çıkmayan yığınlar var.

Birbirinden korkan,birbirine güvenmeyen, birbirinin sorunlarına duyarsız kalan ve birilerinin felaketini kendilerinin refahı zanneden bir sisteme teslim olmuş, sözde Müslümanız diyenlere ben hangi İslamı anlatayım. Bir yanı açlıkla, felaketlerle, zulüm ile boğuşan, bir yanı zenginliğe, varlığa, refaha boğulmuş bir coğrafyada hangi İslamdan bahsedeyim.

Her şey bir yana İslamı hiç tanımayan ve tanımak isteyen insanlara, tüm bu gerçekler ayan beyan ortadayken; hangi İslamı anlatayım da tüm bu yaşananların İslam ile bir ilgisinin olmadığına inandırayım.

Dostumun tüm bu bahsettiklerine hak vermemek elde değil ama yaşanan bütün bu olumsuzlukları reddeden bir İslamın varlığından da şüphem yok.

İslam ve İslamın kitabı olan Kuran; hayatın hiç bir gerçeğini dışlamaz, çünkü İslam, hayatı karşısına alan değil yanına alan bir dindir. Bu yüzden İslam, hayatımızda mevcut hiç bir gerçeği reddetmez. Hayatımızda cereyan eden bütün gerçekleri; adaleti, zulmetmemeyi, merhametli ve şefkatli olmayı emrederek terbiye eder. Her alanda devrim niteliğinde bir din olan İslam; hayatın gerçekleri ile insanı köşeye sıkıştıran değil, içeriğindeki adalet ile insanlara yön veren ve insanlara aklını kullanmasını emrederek doğruyu bulduran bir dindir.

O Kuran ki; adil olmayı, dürüst olmayı emrediyor. Yoksulu, mazlumu, zor durumda kalmışı gözetmemizi emrediyor. Dinde zorlama yoktur diyerek, hiç kimseye düşüncelerinden ve kutsallarından dolayı zulmedilmemesi gerektiğinden bahsediyor. Erkeğin kadın üzerindeki hakkı ne ise kadının da erkeğin üzerindeki hakkı aynıdır diyor. Hatalarından samimi bir şekilde yüz çevirenlerin, tövbelerini kabul eden ve insanların tamamına merhameti ile yaklaşacak bir Allah'ın varlığından haberdar eder.

Aslında kendisininde haberdar olduğu İslamın bu gerçeklerinden bahsederek teskin etmeye çalıştım. Yaşanan bu gerçeklerin İslamı değil İslamdan kaçışın temsili olduğu yönünde aynı fikre vardık.