• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/tabusalcom?ref=hl
  • https://twitter.com/tabusal
Suat Kaynakçı
kesfialem13@hotmail.com
Kutlu Doğum mu Dediniz?
15/05/2014

 Bu yazı 21 Nisan 2014 tarihlidir.

Bir kutlu doğumun daha sonuna geldik. İstanbul'dan birkaç dost arayıp, Suatçım buyur gel, kutlu doğum ile ilgili bir sempozyum düzenleyeceğiz, dediyse de, kardeşim kusura bakmayın benim tanıdığım ve kendime rehber edindiğim peygamber(Resulullah) doğumunun kutlanmasını doğru bulmuyor, dedim. Bana isyan edip, kardeşim günümüzde çoğu insanın doğum gününü kutlamasını yadırgamıyorsun da söz konusu bir peygamber olunca mı karşı duruyorsun, deyince dayanamadım söyledim; dostum asıl mesele de burada zaten, Kuran'da sadece bir insan, uyarıcı ve müjdeleyici olarak gönderilen bir peygamberin doğum gününü kutlamak bu kadar basit olmamalı; o adil, dürüst, yardımsever ve insanların dertleri ile dertlenen bir peygamberdi ve hiçbir çağrısında ben öldükten sonra doğum günümü veya vefat yıl dönümümü kutlayın demiş olduğuna inanmıyorum. "Öldükten sonra bizim hiçbir şekilde vazgeçmememiz gereken değerleri sıralarken; adil olun,merhametli olun, birbirinize zulmetmeyin, birbirinizi öldürmeyin, birbirinizin sorunlarına duyarsız kalmayın." dememiş midir, deyince sustu birşey diyemedi.

Sonra kardeşim gerçekten Allah elçisinin doğum gününü kutlamak istiyor musun diye sordum, evet deyince;

-Gel beraber Eminönü'ne gidelim, hemen hemen her akbil dolum büfelerinin dibinde anne, baba ve çocuk ile beraber dilenen bir Suriyeli mülteci aile var. Bu aileleri alalım, önce karınlarını doyuralım ve güzel kıyafetler alalım sonra da eve götürüp güzelce duş almalarını sağlayalım, bir gün bile olsa evimizde misafir edelim, çok uzun süredir ev sıcaklığını unutan bu mazlumlara en azından güzel bir gün geçirtmiş oluruz. Böyle kutlanan bir doğum günü hem o peygambere yapılacak en büyük saygılardan biri olsun hem de hayatımızın sadece bizden ibaret olmadığına dair kendimize vereceğimiz güzel bir ders...

Dostlar; Mekke'deki zulümden kaçıp Habeş Kralına sığınan sahabeleri düşünelim. Kral Necaşi tam sahabelerin haksız olduğuna inanıp onları Mekkeli zalim Amr bin As'a teslim edecekken; bir sahabe oradan çıkıp krala şöyle seslendi:

Muhammed Peygamber, sizin adil ve mazlumları gözetleyici bir kral olduğunuzu ve bu yüzden size gelmemizi söyledi deyince; Necaşi kendisinde var olduğunu bildiği adaletine ve merhametine teslim olarak onların, ülkesinde özgür bir şekilde yaşayabileceğine hükmetti.

Ey dostlar; Suriye'den kaçıp bize sığınan bu insanlar; hiç kimsenin putuna küfretmedi, hiç kimsenin kutsallarına veya değerlerine saldırmadı. Bu insanlar ülkelerindeki şiddetten kaçtılar, çok büyük acıları arkalarında bırakıp bizlerin adaletine ve merhametine sığındılar. Kimisi Kürt, kimisi Arap, kimisi Türkmen; onlara sırtımızı dönerek, onların içinde bulunduğu zorlukları görmezden gelerek kutlanacak bir kutlu doğumun ne kadar adil, doğru ve anlamlı olduğuna siz karar verin.



607 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Hak bana, Rab bana, hep bana - 02/04/2015
Din ile teskin etmeye çalışanların, dine rağmen teskin olmamaları; ya afyonu fazla kaçırmış olmalarından ya da karşılarındakilerin sürekli afyon istemelerinden kaynaklıdır.
Hata Normal, Telafi Elzem - 25/03/2015
İnsanlar hata yapabilirler bu şaşılacak veya yadsınabilecek bir durum değildir ama hatanın fıtratında da telafi edilme ve edilmeye çalışma ahlakı vardır. Bu ahlak gereklidir ve samimiyetin en güzel yansımalarındandır
Tellal-ı Cihan - 22/02/2015
Öğrencileri, öğretim görevlilerini birbirine karşı doldurmak, üniversiteleri kavgalara, olaylara teslim etmek akla zarardır ve hiç kimseye de bir fayda sağlamaz.
Sıtma Afyonu - 17/02/2015
Ötekileştirmek, yaftalamak, itibarsızlaştırıp aşağılamak için bahane çoktur. Bu yüzden; insanlar birbirilerini yeme konusunda acelecidir. Biri diğerini yemeye karar vermişse en kolay iş olan ötekileştirme silahını kullanır.
Özensiz Düzenbaz - 02/02/2015
Okumanın, kişinin hayatı üzerinde çok büyük etkiye sahip olduğuna yürekten inanıyorum ve hatta hayatınızı, tek bir kitabın değiştirebileceği gerçeğini asla küçümsemeyin derim.
Sıralı Çapraz - 11/12/2014
İnsanların içinde bulundukları sorunlar ile ilgili sonuç odaklı konuşmaktansa sonuçlara götürecek nedenler üzerinde düşenmelerini sağlamak daha faydalı olabilir.
Hangi Ben? - 11/09/2014
Akıl denilen görünmeze yoğunlaştığınız anda; kendinizi herhangi bir ideoloji, din veya söylem ile inşa etmeye başlarsınız. Eleştirilir, yalnız kalır, tahkir edilir ve dışlanırsınız.
Kuyu derin değil ip kısa - 12/07/2014
İslam ülkelerinin içinde bulunduğu zilletten kurtulmasının reçetesi ise Kutsal saydığı Kuran'da olduğuna inananlardanım. Şimdi bu reçeteye göre Müslüman kimdir, tasvir edelim.
AKL-I BEŞER İFLAS İLE MALULDÜR - 19/06/2014
Şu ülke suçlu, bu din yanlış, o ideoloji tehlikeli deyip, Ortadoğu'da yaşanan zulme günah keçisi arayacak değilim. Hastalık bulaşıcı ve reçetesi de bellidir. Bu yüzden herkes yapılması gerekenin farkında ama hiç kimse bedel ödemekten yana değil.
 Devamı