Suat Kaynakçı
kesfialem13@hotmail.com
Kuyu derin değil ip kısa
12/07/2014  İslam ülkelerinde ortaya çıkan bir sorun kolayca halledilmesi gerekirken, kangren haline getirilir ve sorunun çözümü konusunda müslüman olmayan ülkeler masanın etrafına doluşurlar. Sorunu çözeceğim derken menfaat, kin ve nefretlerinden dolayı sorun, içinden çıkılmaz bir hal alır. Peki müslüman olmayan ülkelerde herhangi bir iç sorun çıktığında müslümanlar müdahalede bulunabiliyorlarmı? HAYIR. Çünkü onlar kendi sorunlarını kendileri çözebilecek bilime, ahlaka ve güce sahipler. Şimdi bu bilgiler ışığında İslam ülkelerinin, müslüman olmayan ülkelerin müdahalelerine neden maruz kalırlar konusuna değinelim. 1.
Müslüman ülkeler; doğal kaynaklar bakımından (Petrol, Doğalgaz vb)
müslüman olmayan ülkelere göre daha zengindir ama bu zenginliklerden
istifade edebilecek bilime sahip olamadıkları için, müslüman olmayan
ülkelerin keşiflerine teslim olmuşlardır. 2.
Müslüman ülkeler; din, ekonomi, sosyal ve siyasal bakımdan
birbirilerinden ayrışmışlardır ve bu ayrışmalara çare bulamadıkları için
onları felakete sürüklemiştir ama Müslüman olmayan ülkeler bu konularda
ne kadar ayrışmış olurlarsa olsunlar "çıkar siyaseti" etrafında
birleşip ayrışmaları ikinci planda tutmaktadırlar. 3.
Müslüman ülkeler; bilime mesafeli, araştırmaya ve sorgulamaya karşı
tembel bir tutum içindeler ama Müslüman olmayan ülkeler, bilimi şiar
edinmiş ve keşifler yapan bir duruş ile dünyaya; ekonomik, sosyal ve
siyasal bakımdan istediği gibi yön vermektedirler. İslam
ülkelerinin, Müslüman olmayan ülkelerin müdahalelerine neden sessiz
kaldıklarına ışık tutması bakımından bu 3 madde önemlidir. İslam
ülkelerinin içinde bulunduğu zilletten kurtulmasının reçetesi ise
Kutsal saydığı Kuran'da olduğuna inananlardanım. Şimdi bu reçeteye göre
Müslüman kimdir, tasvir edelim. 1. Al-u
imran suresi 103.ayet: Allah'ın ipine topluca sımsıkı sarılın; ayrılığa
düşmeyin. Allah'ın size olan nimetini anımsayın. Siz birbirinize
düşmanlar idiniz de kalplerinizi birleştirdi ve O'nun nimeti sayesinde
kardeşler oldunuz. Bir ateş çukurunun kenarında idiniz, sizi ondan
kurtardı. Yola gelesiniz diye Allah ayetlerini böyle
açıklıyor.(Sorunların üstesinden gelen bir birlikteliği şiar
edinmiştir.) 2. Ankebut suresi 20. ayet: De
ki, "Yeryüzünü dolaşın ve yaratılışın nasıl başladığını görün." Sonra,
yine Allah, son yaratılışı başlatacaktır. Allah'ın her şeye gücü yeter.
Alak suresi 1.ayet: Yaratan Rabbinin ismiyle oku. (Cehalete karşı
durmayı, Bilimi, ilmi, araştırmayı ve sorgulamayı amaç edinmiştir.) 3.
Maide suresi 8 ve 9. ayetler: İnananlar! Allah için adaleti gözeterek
tanıklık edin. Bir topluluğa olan kininiz sizi adaletli davranmaktan
alıkoymasın. Adaletli davranmak daha erdemlidir. Allah'ı dinleyin. Allah
yaptıklarınızı haber alır. Allah, inanıp iyi işler yapanlara bir
bağışlanma ve büyük bir ödülü söz verdi.(Adaletli, merhametli,
yardımsever ve ilkeli bir duruş sergiler.) 4.
Yunus suresi 100.ayet: O, akıllarını kullanmayanları rezilliğe mahkum
eder. (Aklını kullanır ve sorunlara akılcı çözümler üretir.)  Yazının anlaşılması bakımından 1945 ile günümüz Almanya’sının karşılaştırılması önemlidir. II.Dünya
Savaşından yerle bir olmuş bir şekilde çıkan Almanya; tüm yaşananlara
rağmen toparlanıp ilmin ve bilimin temsilcilerinden oldular. (Ankebut
suresi 20.ayet, Alak suresi 1.ayet) 1991’a kadar doğu
ve batı olarak bölünmüş olmalarını; bilimsel ve siyasal olarak elde
etmiş oldukları kazanımlarına tehdit olarak gördüler ve adil bir şekilde
birleştiler (Al-u İmran 103 ve Maide suresi 8-9. Ayetler) Bunca
sorun mevcutken ve içinden çıkılmaz bir hal almışken; İslam ülkelerinin
Enfal Suresi 53.ayetini dikkat kesilmeleri elzemdir: Zira, bir topluluk
kendilerini değiştirmedikçe, Allah onlara verdiği nimetleri
değiştirecek değildir. Allah İşitendir, Bilendir. |
|
|
Yorumlar |
| Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
| Hak bana, Rab bana, hep bana - 02/04/2015 |
| Din ile teskin etmeye çalışanların, dine rağmen teskin olmamaları; ya afyonu fazla kaçırmış olmalarından ya da karşılarındakilerin sürekli afyon istemelerinden kaynaklıdır. |
| Hata Normal, Telafi Elzem - 25/03/2015 |
| İnsanlar hata yapabilirler bu şaşılacak veya yadsınabilecek bir durum değildir ama hatanın fıtratında da telafi edilme ve edilmeye çalışma ahlakı vardır. Bu ahlak gereklidir ve samimiyetin en güzel yansımalarındandır |
| Tellal-ı Cihan - 22/02/2015 |
| Öğrencileri, öğretim görevlilerini birbirine karşı doldurmak, üniversiteleri kavgalara, olaylara teslim etmek akla zarardır ve hiç kimseye de bir fayda sağlamaz. |
| Sıtma Afyonu - 17/02/2015 |
| Ötekileştirmek, yaftalamak, itibarsızlaştırıp aşağılamak için bahane çoktur. Bu yüzden; insanlar birbirilerini yeme konusunda acelecidir. Biri diğerini yemeye karar vermişse en kolay iş olan ötekileştirme silahını kullanır. |
| Özensiz Düzenbaz - 02/02/2015 |
| Okumanın, kişinin hayatı üzerinde çok büyük etkiye sahip olduğuna yürekten inanıyorum ve hatta hayatınızı, tek bir kitabın değiştirebileceği gerçeğini asla küçümsemeyin derim. |
| Sıralı Çapraz - 11/12/2014 |
| İnsanların içinde bulundukları sorunlar ile ilgili sonuç odaklı konuşmaktansa sonuçlara götürecek nedenler üzerinde düşenmelerini sağlamak daha faydalı olabilir. |
| Hangi Ben? - 11/09/2014 |
| Akıl denilen görünmeze yoğunlaştığınız anda; kendinizi herhangi bir ideoloji, din veya söylem ile inşa etmeye başlarsınız. Eleştirilir, yalnız kalır, tahkir edilir ve dışlanırsınız. |
| AKL-I BEŞER İFLAS İLE MALULDÜR - 19/06/2014 |
| Şu ülke suçlu, bu din yanlış, o ideoloji tehlikeli deyip, Ortadoğu'da yaşanan zulme günah keçisi arayacak değilim. Hastalık bulaşıcı ve reçetesi de bellidir. Bu yüzden herkes yapılması gerekenin farkında ama hiç kimse bedel ödemekten yana değil. |
| Düşündürdü yine beni sözlerin - 22/05/2014 |
| Bir dostla olan sohbetin kıymeti paha biçilmezdir kanımca, Hele hele sohbetinden sonra sizi derince düşüncelere sevk ediyor ve düşüncelerinizi yazıya döktürüyor ise daha bir anlamlıdır. |
 Devamı |
|
|
| mahmut tarık | |
| kof | |
|
|
| Hande Balcan | |
| İki Adımda Yüzleşme | |
|
|
| Kadir Dağhan | |
| DERS ALINMAYAN TARİH | |
|
|
| Meryem Kadıoğlu | |
| Koşulsuz Sevgi | |
|
|
| Tuba Çiçek | |
| Gölgelenmiş Bir Talih (Amerika’ya Göç) | |
|
|
| Atilla Ersöz Ersan | |
| Kuzgun | |
|
|
| Emrah Sağlamcı | |
| Ne Zor! | |
|
|
| Hatice Özhan | |
| İçinden gelmeden yazmak | |
|
|
| Sezai Sarıoğlu | |
| Bitişik Alın Yazısı | |
|
|
| Tuanna Güzel | |
| Değişim atomu parçalamak mıdır? | |
|
|
| Canan Kayışlı | |
| Homini Sumus Non Dei | |
|
|
| Doğan Güneş | |
| Hayat/ patolojik bir eğlence | |
|
|
| Özgül Üstüner Coşkun | |
| Penceremde Vanilya Kokusu | |
|
|
| Abbasali Oğuz | |
| İnsan ve Dünyası | |
|
|
| Emine K. Arslaner | |
| Rasyonel Akıl ve Başıboş Köpekler | |
|
|
| Fatih Erdal | |
| Şehri Son Olsun | |
|
|
| Saim Aslan | |
| Diyelim ki | |
|
|
| Zeki Coşkunsu | |
| Konfesyonlarım & Yüzleşmelerim! İtirafımdır. | |