• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/tabusalcom?ref=hl
  • https://twitter.com/tabusal
mahmut tarık
mahmuttarik@tabusal.com
devingen bir yanılgı için çağrı
23/05/2014
belki avuçlarımız birer gök kubbedir, üç dinde tövbe edip asacak yeryüzüne kendini...   

ey çocuk mavisi düşlerin ülkesi!

gün kararmadan düş avucuna; bu yılkıların, bu ölümden bezmiş diriliğin, bu tutsak saltanatın!

ey devrimlerin yanılmış bildirileri, ey eşitliğin adaletsizliği!

gel, gel de gitmenin tarihini anlat bize!

aşkın terör estirdiği kızıl denizlerin kıyılarına yeltenen şu yalnızlığa, giyotin hesabı bir azınlığın uyruğuna çarpan kasta, kimsesiz bir elin çıplaklığına; şimdi bir havan mermisinin içini boşaltan çocuğun takındığı o sentetik olamayan ıslak tavrına, bir istisnanın çarpıklığına, değ ve gel!

gel, gel de özgürlüğün tanımını ağlat bize!

şimdi bir kürd’ün elinden alınan diriliğe, avucuna sıkıştırılmaya çalışılan o sahte duygusallığa çarp! ensemizi nemlendiren o özgür rüzgarın varlığına inandır bizi! var olmanın coğrafyasını sun bize!

gel ki bir yetimin ölürken çoğalan diriliğine götür bizi, seceresinde barındırdığı masumiyete doğrult bizi, sadece insan olmanın barındırdığı mahcubiyete düşür bizi! tohumlar ektiğimiz o işgalî topraklara göm bizi!

şimdi bir ermeni'nin, süryanî’nin, bir asûrî’nin, bir êzidî’nin ya da bir keldanî’nin veyahut bir rum’un, ölümü karşıladığı o lanetli mezopotamya’yı göster bize! henüz öğle yemeğini yememiş bir çocuğun açlığını öldür, kaldır sınırları aramızdan!

bir gerilla ateşinde söylenen şarkıya eşlik ettir bizi. o ateşte küllenen gölgelerin üstünde soğuyan çaya bandır ekmeğimizi. aydınlığın seremonisine yetiştir bizi!

gel, hiçbir şeye geç olmadan, her şey başlamadan gel!


1641 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

tuz ağacı - 07/04/2024
şiire sığınanlar için bir hiçlik felsefesi
zaman eskicisi - 26/03/2024
upuzun yürüyoruz ben ve yalnızlığım. sigara uzatıyorum uzunca, çakmağı unutmuş birimiz.
lay lay lay - 05/05/2023
şimdi uzat sesini çürümüş etine tanrının; yakılmış, tütsülenmiş, dağlanmış etine öylece. senin kelimlerindir ona can veren, onu hoşnut eden, kızdıran…ve sen… bir gürültüsün, bir görüntüsün bu kargaşada.
tanrının sakalları - 03/06/2022
unutuluyor her şey ve bir delinin belleğine kazınıyor.
inkâr - 24/02/2022
oysa şaşkınlığı yoktur cehaletin. cehalet ki tanrıların mayasıdır. ve inkârdır, sarsılmaz bir imanın her zerresine sinen.
oculus - 05/02/2021
ve kimse görmedi her şeyi gören bir gözün körlüğünü
herkes peygamber - 24/10/2020
“…gün güne söz söyler, gece geceye bilgi verir. ne söz geçer orada, ne de konuşma, duyulmaz sesleri.” Mez. 19: 2-3
bir sonraki ölüye ağıt - 04/02/2020
ey aşk, gülüyorsun. oysa ben ortasındayım hüznün. kederiyim tüm bu kalabalığın ve derilmiş tüm çiçeklerin.
işsiz tanrılar için el duası - 17/03/2019
ey yoktan var olan, adının harflerine hapsolan, bilgeliğin sınırına dayanıp tekrarlanan tanrım!
 Devamı