Şayet Peygamber'in ölümünden 200 yıl sonrasında Horasan'dan Buhari diye biri kalkıp Mekke'ye gelip RİVAYET- SÖYLENTİ toplamasa idi ve ondan sonrada hiç RİVAYET KÜLTÜRÜ oluşmasa idi ve bu güne kadar gelinse idi Bu gün yaşayan insanlar doğal olarak şu soruyu soracaktı. Kardeşim bu dinin peygamberi yaşamadı mı, bir şeyler söylemedi mi, ona ait neden resim yazı gibi onu tanıyacağımız şey yok diyeceklerdi.

Onlara ayetle verilecek cevapta şu olacaktı.

Yahudiler, “Üzeyr, Allah’ın oğludur” dediler. Hıristiyanlar ise, “İsa Mesih, Allah’ın oğludur” dediler. Bu, onların ağızlarıyla söyledikleri “gerçeği yansıtmayan” sözleridir. Onların bu sözleri daha önce inkâr etmiş kimselerin söylediklerine benziyor. Allah, onları kahretsin. Nasıl da haktan çevriliyorlar!

İnsanlar her dönem peygamberlerin sadece ELÇİ olduğunu ve gaybı bilmediklerini kendiliklerinden bir mucize getirme gibi bir yetenekte olmadıklarını unutmuşlar ve onlara Yüceltme ve İlahlık vasfı vermişlerdir. Yahudiler ÜZEYR’i yücelterek Allah’ın oğlu demişler. Hristiyanlar da İSA Allah’ın oğlu demişler. İşte son peygamber de aynı olaylar yaşanmasın diyerek ona ait yazı, resim gibi belgeleri yok etmişler hatta mezarını bile belli olmayacak bir yere gömmüşlerdir.

Arkadaşlar Peygamberimiz şöyle yapmıştı, diye anlatılan şeyler o dönem yani peygamberimiz yaşarken arkadaşları ya da akrabaları yada katipler yada tarihçiler tarafından yazılan yazılar değildir. Öncelikle bunu DELİLlendirelim. İslam aleminde ne Mekke’de ne Medine’de Hz. Muhammed yaşarken yada o öldükten 200 yıl sonrasına kadar yazılı peygamberin hayatını anlatan TEK BİR evet tek bir ESER ya da KİTAP yoktur. Önce bunu araştırın.

200 yıl sonra yazılan rivayetler sanki o dönem yaşanmış gibi anlatılmaktadır, Kanmayın araştırın uyanık olun. Yazıldı diyenlere de hani BELGE deyin. Çünkü ELÇİ onun gönderdiğini anlattı yaşadığı müddetçe ve her ELÇİ onu kim gönderdiyse onun sözlerini, emirlerini ve yasaklarını bildirdi. Görevlerini yaptılar ve ardından Alemlerin Rabbinden bir eser olarak KURAN bırakıldı.

Bize düşen ise ELÇİye vahyedilen bu Kuranı okumak anlamak ve hayata uygulamaktır. Çünkü yine ayetin dediği gibi siz bu KİTAPTAN (Kuran) sorulacaksınız. Ahirette; Çelişkilerle dolu ve kimin uydurduğu belli olmaya ve toplanan SÖYLENTİ ve RİVAYETlerden sorgulanmayacaksınız emin olun. ZANla hareket etmeyin ZAN içeren sözlere kanmayın ve ZANdan uzak durun. Çünkü Kuran ZANla hareket etmememizi söylüyor