• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/tabusalcom?ref=hl
  • https://twitter.com/tabusal
Mustafa Yıldırım
-
Ulus Baker’e Ziyaret - 2
26/11/2025
Ulus Baker’e Ziyaret - 2
kahvecinin garsonundan bir çay daha istedim
biraz yorgun kuleyi izledim
Galâta Kulesi’ne ‘yorgun kule’ derdim
kolay mı? Sekiz asır olmuştu neredeyse
yapıldığı günden beri
bir muhafız gibi İstanbul’u gözetliyordu, sabah-akşam
neleri görmemiş, nelere şahit olmamıştı ki o
yılmadan, usanmadan dikilmiş
İstanbul’u gözetlemişti
yüzyılların yorgunluğu vardı üstünde
ama en güzel hâlini
1940’lı yıllarda tepesine bir çatı yapılınca almıştı
iyi ki de bir çatı yapılmıştı
çatısız hâli de hani pek bir tipsiz ve patavatsızmış
o da çok severdi burasını
yorgun kule karşısında çay içmeye bayılırdı
çayın kaynarlığı geçince birkaç yudum içtim
kalan simitleri de yedim
biraz da Ulus Baker’in kişisel hâllerinden bahsedeyim
Ulus bir çılgındı desen, değil
bir şaşkındı desen, değil
bir saftı desen, değil
bir meczuptu desen, değil
hepsinden bir parça
ama hiçbiri değil
o, Halil Cibran’ın ‘Ermiş’ adlı
kitabından çıkan bilge
o, post-modern bir derviş
o, Spinoza’nın bir havarisi
saçı başı dağınık
biraz uzun saçlı
kendine hiç bakmayan
sağlığını önemsemeyen
pek aldırmayan
tam bir melâmi dervişiydi o
aynı kazağı yıllarca giymiş
elbise alırken bedenini önemsemezmiş
genelde kendine büyük gelen giysiler alırmış
aldığı pantolonların bedeni bazen çok büyük olduğu için
giydiğinde, belinden iple bağlarmış
tam bir Samsun 216 tiryakisiymiş
bazı derslerde bir paket sigara içtiği olurmuş
kahve, votka ve rakı da vazgeçilmezleriymiş
kahvaltı yerine genelde bira içermiş
kafası çok çalıştığı için galiba
midesinin isyanını pek duymazmış
birisi hatırlatırsa yemek yermiş
kendine bakmazmış dedim ya
çoğu defe banyo yapmayı bile unuturmuş
birisi hatırlatırsa banyo yaparmış
kütüphanelerde çok zaman geçirdiği için
üstü başı kütüphane kokarmış
gözlüğünün camı düşmüş bir keresinde
epey bir süre tek camlı gözlükle dolaşmış
‘gözlüğünün camı düşmüş,’ diyenlere
‘o benim sağlam gözüm zaten
cam olmadan da görebiliyorum,’ dermiş
bazen derslerde camı olmayan gözlüğünden
camsız gözünü kaşıdığı olurmuş
öğrencilerin dikkati dağılırmış
camı düşmüş gözlüğü mü 
başkası mı, bilmiyorum
gözlüğü düşmüş, kırılmış gibi
eğilip yamulmuş
eliyle düzeltmiş
epey bir müddet
o yamuk gözlüğü takınmış
adamda ego-kibir sıfır değil
sıfırın bile altındaymış
hakikatli bir derviş tabiatı yani
hocasının zorlamasıyla doktora tezini 
tamamlamış, demiştim
biraz ağırdan almış
sürüncemede bırakmış
hakkında yazılmış bir yazıda okumuştum
üniversite bahçesinde tezini yazarken
yazdığı yapraklar bazen rüzgardan
dolayı uçtuğu olurmuş
arkasından gidip toplamaz
aldırmaz ve yazıklanmazmış
o sayfaları yeniden yaşarmış
tam bir âlem adam
evinde iki tane siyah siyam kedisi varmış
Spinoza sevgisinden dolayı
ikisine de ‘Psinoza’ adı vermiş
neden ikisine de aynı adı verdiğini sorduklarında
‘ikisi de birbirine çok benziyor
hangisinin hangisi olduğunu karıştırıyorum
o yüzden ikisini de aynı ismi verdim,’ diyormuş
Ulus Baker’in yakın dostları
Ulus’un kişisel özelliklerinden bahsetmekten
pek hoşlanmazmış
iyi de ne var bunda
gülüp eğlenilecek mevzuu mu bunlar
bazen kusur, kişide bir nişanedir
Ulus’un bu garip hâlleri
onun bir filozof olduğunun ispatıdır
filozof olup da sıradan insanlar gibi
normal hâller sergileyen
kaç filozof duydunuz
çoğu filozofun kusurları vardır
‘delilikle dâhilik arasında
ince bir çizgi vardır,’ diye
bir söz vardır, bilirsiniz
Ulus bir dâhiydi
Ulus bir bilgi dünyasıydı
böyle birisinden normal hâl
beklemek, asıl anormallikti
bence Ulus’un dostları
Ulus’un garip hâllerinin konuşulmasına değil
Ulus gibi bir cevhere neden sahip çıkılmadığına
sahip çıkılması için neden ciddi bir kamuoyu
oluşturamadıklarına üzülsün
sıradan insanlar gibi hayatın zorluklarına katlanmak
ekonomik sıkıntılara göğüs germek
zorunda bırakılmasına üzülsünler
asıl kusur bu
Ulus’un saf, temiz, çocuksu hâlleri değil
kısaca böyleydi
Ulus
tertemiz bir yürek
bir bilgi deryası
hakikatli bir filozoftu
kahvecini garsonuna gelmesini
işaret ettim
beş lira çaylar için 
on lira da garsona bahşiş verdim
sevinçli bir gülümseyişle teşekkür etti
garson gidince
biraz daha bakındım yorgun kuleye
sonra kakıp yürümeye başladım
biraz büfe aradım
bulduğum ilk büfeye daldım
büfeciye istediklerimi söyledim
bir şişe yetmişlik rakı
iki şişe yetmişlik votka
üç paket dörtlü bira
bir kilo kahve
birkaç paket kuruyemiş
iki paket kedi maması
bir kilo beyaz peynir
iki karton da Samsun 216
kartonlarda yirmi paket sigara olmalı
isteklerimi duyan büfeci
hem şaşırmış, hem de sevinmişti
iyi siftah yapıyorum, diye
iki yüz elli liraya yakın bir şey
tutmuştu hesap
üç şişe bira alamazdın bu paraya
ama şimdi neler almıştım neler
paradaki değer kaybı müthişti
büfeciye üç âdet 100 TL’lik banknot uzattım
üstü kalsın, dedim
büfeci sevincinden ne yapacağını bilemedi
aldıklarımı sağlam iki poşete doldurdu
iki poşet de ağzına kadar dolmuştu
büfeciye, ‘Hayırlı işler,’ dedim
poşetin birini bir elime
diğerini de diğer elime aldım
yavaş ve dikkatli bir şekilde
Ulusgilin evine doğru yürüdüm
apartman kapısından içeri girdim<
kaldıkları daire üçüncü kattaydı
merdivenlerden çıktım
poşetlerden dolayı nefes nefese kalmıştım
poşetleri yere koyup
kapı zilini çaldım
-devam edecek-


37 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Ulus Baker’e Ziyaret - 1 - 20/11/2025
...
‘Eli olmayanın dili çok olur.’ - 09/04/2019
Dili çok olan insanlar, genelde, ahkam kestikleri şeyden de yoksundur. Ama yoksun oldukları şeye en çok kendisi sahipmiş gibi göstermeyi iyi bilirler. Bu bir çeşit psikolojik tepkidir.
Doğu Toplumlarının Kaderi - 15/03/2019
Doğu insanın ihtiyaç duymadığı en büyük şey düşünmektir; en çok ihtiyaç duyduğu şeyse inanmaktır. Düşünmeye ihtiyaç duymadığı için, düşün yetisi gelişmemiştir. Düşün yetisi gelişmediği için de kendi başına kararlar alamaz. Ya ağası, ya şeyhi....
Muhafazakar Sanat Olmaz! - 04/10/2018
....
Basitlik Güzeldir - 01/02/2018
..
Korktuğum başıma gelmedi - 25/08/2017
...
Reenkarnasyon, aşıklar için olsaydı keşke - 01/08/2017
...
Kadın her yaşta güzeldir ama… - 22/04/2017
‘Kadın her yaşta güzeldir’ klişesi vardır, ama ben bir erkek olarak buna katılmam.
İslam dünyasının gelişmesi için gereken üç benimseyiş - 24/01/2017
Bu benimseyişler yabancı bir yerden değil, İslam’ın ana kaynağı ve kutsal kitabı Kuran’dandır.
 Devamı