• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/tabusalcom?ref=hl
  • https://twitter.com/tabusal
Mustafa Yıldırım
-
Ulus Baker’e Ziyaret - 7
31/12/2025
oturunca biraz kendime gelmiştim
‘sahi, kimdi o, dostum?’ dedi
‘benim Kum Güzeli’mdi, üstadım
anlam bulduğumdu
güneşim dediğim dostumdu,’ dedim
‘ee, niye çağırmadın
sürpriz olurdu ona,’ dedi
‘henüz tanışmıyoruz ki
benden bihaber
daha on yedisinde
yirmi beş yaşına girmişti tanıştığımızda
bu yıl başladı
Mimar Sinan’da şehir plânlamacılığı okumaya
Teoman olup
‘daha on yedi
daha on yedi
on yediymiş,’ diye
şarkı söyleyesi geliyor insanın,’ dedim
ne istediğimizi soran garsona 
isteklerimizi söyledik
Ulus Baker bir kadeh votka
ben de Bomonti filtresiz bira istedim
evden aldığı Samsun 216 paketi yarılamıştı
uzattığı paketten bir dal ben aldım
bir dal da o aldı
sigaraları yakarken
garson siparişlerimizi getirdi
içkilerimizden birer yudum aldık
sigarasından güçlü bir fırt çekti
küçük bir fabrika bacası gibi
ağzında ve burnundan duman çıkardı
‘buraya kiminle geldin peki dostum?’ dedi
hoş bir gülümseme yayıldı ilk önce yüzüme
hoş bir imbat rüzgârı esti içimde
‘sevgili filozofum, buraya ilk gelişim
Kum Güzeli’m sayesindeydi
beni ilk kez o getirdi
onunla kırmızı içtik burada
tarih, 2017 şubatıydı
‘Kum Güzeli’ şiiriniz
bence kesinlikle onu anlatıyor
her güzelsin sözcüğünün arkasından
sanki o çıkıyor
onu tarif ediyor
bu geliş, gerçek zamandaydı
ikinci gelişim ise
bir zaman yolculuğundaydı
sizin babalıkla geldim
ayrıl da gel Ümit Yaşar’la
-‘hadi ya,’ dedi kahkahayla-
‘evet, üçüncü kez de oğullukla
yani, sizinle geliyorum, dedim
biramdan birkaç yudum alıp
konuşmaya devam ettim
‘Ümit Yaşar ikinci evliliğiyle
mutluluğu biraz olsun yakalamıştı
eşi bir ressamdı
evlendikten sonra
İstiklâl’e çıkan sokağın birindeki
bir apartman dairesine
sanat galerisi açmışlardı
hem eşinin, hem de kendisin işine yarıyordu bu galeri
galeriye geldim
galeride biraz oturduk
sonra, dışarı çıktık
biraz İstiklâl’e aktık
Nevizade’de bira içtik
ardından Asmalımescit’e gittik
yani, sizin evin yakınlarına kadar yürüdük
Galâta Kulesi’nin yanından geçerken
başını hiç çevirip bakmadı
Asmalımescit’te rakı-balık yaptık
çıkınca, tramvaya kadar yürüdük
tarihi tramvayların ilk gelenine bindik
galerinin bulunduğu sokağın yakınında
tramvaydan indik
sonra, zamanıma döndüm
“ayrıl da gel,” sloganı
at yarışı severlerin
yarış esnasında
heyecanla attıkları slogan olduğunu bilirsiniz
sizin babalığın
at yarışı sevgisini
iğneleme amaçlı söyledim bu lâkabı
kendisini de iğneledim
at yarışı sevgisinden için
ayak takımı zevki, dedim
-kahkahayla güldü-
kusura bakmayın lütfen üstadım
anılarımla başınızı şişirdim
af ola,’ dedim
‘estağfurullah ya
ne demek o
bilâkis çok memnun kaldım
sanki ben de yaşadım,’ dedi
masanın üstündeki elini
iki elimle kavradım
okşayarak teşekkür ettim
bardağındaki votkanın bittiğini fark ettim
garsona gelmesini işaret ettim
votka kadehini yenileyelim lütfen, dedim
benim bira şişesi yarıya bile gelmemişti 
biramdan yudum alırken
sigara paketi dikkatimi çekti
bitmeye gelmişti neredeyse
bendeki paketi uzattım
iyi ki almışız, diyerek
‘üstadım, ben sizin
muhafazakâr tanımınızı 
çok beğeniyorum
bir Konyalı olarak
muhafazakâr olmamak
çok düşük bir ihtimaldir
bende bir muhafazarkârdım
ailem ve çevrem bir muhafazakâr
zamanla soyutladım kendimi 
tüm benimsediklerimden
sadece arındıklarım değil
tüm benimseyişlerin
insanın ayağına taktığı
bir pranga olduğunu düşünüyorum
dediğiniz gibi muhafazakârlık
eskinin yaşamını muhafaza
etmek değildir
eskiye ait olan şey
köklüyse
muhafaza edilmesine hiç gerek yoktur
o kendiliğinden yaşamaya devam eder
muhafazakâr, içinde olduğu yaşam şeklini
sahip olduğu değerleri
gelecek kuşaklara dayatandır
çocuklarının bu doğrultuda yaşamasını ister
ırkçılığa ve faşizme açıktır
buna benzer bir şeyler söylemiştiniz
geçmişi muhafazakâr birisi olarak
size yürekten katılıyorum
maalesef budur muhafazakârlık
aslında muhafazakârlar hiç farkında değildirler
riyakâr, yani iki yüzlü bir nesil yetiştirdiklerinin
dayatılarak benimsenen bir şey
iki yüzlülüğün kapısını aralar
benimsetilen şeyde samimiyet çok az bulunur
sahtelik ve kullanışlık daima devrededir
Schopenhauer’in çok sevdiğim bir sözü vardır
sanırım şöyle bir şeydi
“on beş yaşına kadar
çocuklara dini eğitim verilmeyecekse
ancak o zaman dünyadan umutlu olabilirim,’ diye
maalesef ki öyle
insanın özgür iradesi olmadan
dayatılarak benimsetilen tüm şeyler
bozulmaya mahkûmdur
ya samimiyetten uzak
yani, iki yüzlüce benimsenir
ya da körü körüne, fanatikçe
sorgulamanın s’sine bile uzak,’ dedim
Ulus Baker başını sallayarak beni dinliyordu
bir taraftan da votkasını yudumluyor
ve fosur fosur sigara içiyordu
devam ettim konuşmaya
‘umuda dayalı ütopyaların karşısında olmakla
çok haklıydınız
evet, ütopya gerçekleştikçe
dayandığı amaçları kaybedebilirdi
ama gel bunu solculara anlat
yeryüzündeki en güzel ütopyalardan biri
sosyalizm ve komünizmdir
ama ütopya olarak kalmaya mahkûmdur
bu ütopyaları savunan solcular
insan ruhunun iflâh olmaz negatif yönlerini
görmezden gelirler
baskıcı yönetiminin, özgür düşünceyi yok sayışının
hayat bulabilmesinin önündeki en büyük engel olduğunu
göremez çoğu soğu solcu maalesef
görmesi için önünde birçok örnek olmasına rağmen
gider, suçluyu dışarıda arar
ABD olur, kapitalizm olur, işbirlikçiler olur
dönüp bir aynaya baksa
ütopyasını gerçekleşmesinin mümkün olmadığı
ah bir düşünebilse
bunun farkına varan solcuları
dönek, işbirlikçi, diye yaftalamaları
davasını satan bir hain olarak görmeleri de
cabası,’ dedim gülerek
‘sevgili filozofum, gerçek hayatımda
çok sevdiğim bir huyum vardır
kitap hediye etmek gibi
dostlarıma, arkadaşlarıma
bazen de hiç tanımadığım insanlara
kitap hediyesi yaparım
kimine düzenli, kimine arada sırada
doğum günlerini kitap hediyesiz geçirmem
‘bravo size,’ diyerek oturduğu yerden alkış tuttu
‘keşke, gerçek hayatta benim dostum olsaydınız
düzenli olarak size ayda birkaç kitap hediye ederdim
-buna hayır diyemezdim
keşke, gerçek hayatta dost olsaydık
keşke, iş işten geçtikten sonraki pişmanlık
ama bizim durumumuzda
bir dilek, bir temenni
dostlarınız kesinlikle çok şanslı,’ dedi-
‘eyvallah, çok teşekkür ederim üstadım
güzel olan sizin bakışınız
gelirken, size kitap getirebilme imkânım yoktu
getiremedim ama aklıma bir şey geldi
sandığım kadarıyla, İstiklâl’de birkaç tane kitapçı var
hadi, bir tanesine gidelim
hediyelerim genelde sevip beğendiğim kitaplar içinden olur
ama siz gibi kitaplar yutmuş birisine
kolayına kitap hediyesi yapılmaz ki
en iyisi şöyle yapalım
ilginizi çeken, ama pahalı olduğu için alamadığınız
beş tane kitabı seçin
size hediye olarak alayım
ne dersiniz?’ dedim
‘öncelikle, muhteşem teklifiniz için
size çok teşekkür ederim
ayıp olur ama ya
çok yük oldum size,’ dedi
mahcup bir tınıyla
‘estağfurullah üstadım, ne yükü
size kitap hediye etmek bir şereftir
lütfen rahat olun,’ dedim
‘tamam, o zaman,’ dedi gülümseyerek
garsondan hesabı istedim
hesap, 13 TL’ydi
20 TL koydum hesap tabağına
‘üstü kalsın,’ dedim
ve kalkıp çıktık Nevizade’den
-devam edecek-


30 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Ulus Baker’e Ziyaret - 5 - 23/12/2025
termosta su tükenmişti ‘ben biraz daha su ısıtıp
Ulus Baker’e Ziyaret - 4 - 20/12/2025
birasını bitirmişti, Ulus Baker ‘beş dakika ara verelim
Ulus Baker’e Ziyaret - 3 - 16/12/2025
kapıyı saçı başı dağınık biri açtı hemen tanıdım bu, Ulus Baker’di
Ulus Baker’e Ziyaret - 6 - 16/12/2025
‘sevgili filozofum haydi dışarı çıkalım
Ulus Baker’e Ziyaret - 2 - 26/11/2025
kahvecinin garsonundan bir çay daha istedim biraz yorgun kuleyi izledim
Ulus Baker’e Ziyaret - 1 - 20/11/2025
...
‘Eli olmayanın dili çok olur.’ - 09/04/2019
Dili çok olan insanlar, genelde, ahkam kestikleri şeyden de yoksundur. Ama yoksun oldukları şeye en çok kendisi sahipmiş gibi göstermeyi iyi bilirler. Bu bir çeşit psikolojik tepkidir.
Doğu Toplumlarının Kaderi - 15/03/2019
Doğu insanın ihtiyaç duymadığı en büyük şey düşünmektir; en çok ihtiyaç duyduğu şeyse inanmaktır. Düşünmeye ihtiyaç duymadığı için, düşün yetisi gelişmemiştir. Düşün yetisi gelişmediği için de kendi başına kararlar alamaz. Ya ağası, ya şeyhi....
Muhafazakar Sanat Olmaz! - 04/10/2018
....
 Devamı