Ben cinsellği, Yaratıcı'nın insanlara verdiği en büyük rüşvet olarak görüyorum.
Yaratıcı insanı oyalamak, mücadele vermek için; insanı belli ihtiyaçlara muhtaç etmiş. Cinsellik; ekmek, su hava gibi doğal ve gerekli bir ihtiyaç. 

Zaten cinselliği doğal yapılması gereken bir ihtiyaç olarak görmeyen hem evrimini tamamlamış olmaz; hem de toplumlarda yapılan yasak, günah ve dayatmalardan dolayı insanda hormonsal bozukluklar, çarpık ilişkiler ve sapkınlıklar oluşur.

İnsan tüm hayvan, canlı ve bitkilerin ortak oluşumudur.

Yaptıklarımız her eylemin hareket ve davranışın doğada karşılığı vardır.
Birçok şeyi doğada hayvanlar, diğer canlılar ve bitkilerden öğrenir ve uygularız.

Hayatımızı belli kurallara göre tanzim ettiğimiz gibi kural dışına çıktığımız halde yine doğada karşılığını görürüz.

İnsanlar cinselliğin aşina, açık yapılması durumunda birçok sorunla karşılaştığı için bunu daha sağlıklı bir hale gelmesi için uğraşmış ve başarılı da olunmuştur.

Ben bir ülkede ya da coğrafyada cinselliğin, örf adetlere göre yapılması gerektiğine inanıyorum.

Yaratıcı karşı cinslerin birbirine yakın olması ve doğurganlığı sağlaması için insanlara bu zevki mutluluk ve heyecanı vermiş. 

Bu haz, aşk ve heyecan bizi birbirimize yaklaştırıp aileyi ortaya çıkartıyor.
Bu aile ortamını reddeden insanlar başka canlıların taklidini yaparak insan denen derinlikli canlıdan çıkarlar; sadece hayvansal iç güdülere sahip olurlar.

Cinsellik doğal bir istek olup insanları bir araya getirirken; işin kurumsallaştığı aileden sonra eşlerin birbirine karşı cinsel ilişkileri maalesef birbirlerini daha çok sevmesine neden olmaz. Ama birbirine karşı cinsel istekleri olmadığı zaman da çoğu zaman sorun oluşturur.

Bu iş çok büyük istek arzu taşıdığı halde ve hep ulaşılmak, yapılmak istendiği halde sonucunda bu işi yaptığı için kimseye değer katmıyor maalesef.

Yani uğraşması yapılması zor olduğu kadar bir değer bulmuyor.

En sonunda da çocuk oluşur; beş dakikalık zevk için bir ömür sorumluluk verir...

En iyisi cinselliği mantıklı bir biçimde, tabulaştırmadan, yaşanılan toplumda en mantıklı bir şekilde öğrenmek ve eğitmek olacaktır.

Yoksa o hormonlarımız basit bir cinsellik zevki için bizi ömür boyu cezalandırıp kötü uyumsuz kişilere ulaştıracaktır.