Bunu yaparken kendi varlığını öne sürüp daha karlı kazançlı olduğunu düşünüyorlar.

Her şeyin en doğrusunu bildiklerini, bilmiyorlarsa da bir doğrunun sadece molla, şeyh, imam, hoca ve efendilerinin ağzından çıkabileceğini düşünürler.

Daha da ötesi, bir kutsal kişi ve kutsal kitabın içinde her doğrunun olduğunu savunur kabul ederler.

Ve böylece saplantıya, bataklığa, yanlış yolla girip asla farkındalığa varamazlar.

Eksiklerini, açıklarını, cahilliği bu şekilde örtmeye çalışırlar.

Bizden sonraki neslin daha şanslı olması ve gelişmesi durumunda bize katkı yapacağını, sonuçta kendisinin kazanacağını hesaplayamıyor ya da işinlerine gelmiyor.

Çok gelişmiş, ilerlemiş birini gördüğünde ya da anlamadığı, anlam vermediği durumda; bu yoldan çıkmış, sapıtmış, kafayı yemiş deyip hem aşağılıyor hem de dışlıyorlar.

Çok güçlü, kararlı, iradeli olmayan kişi toplumun bu baskıcı, dayatmacı, dışlayıcı tavırlarından dolayı kendine gem vurup toplumdan ve çevresinden kopmama uğruna geriliyor.

Bu yüzden bizim bu toplumlarda gelişme çok minimum seviyede sağlanıyor.

Ben tüm bu toplumu karşıma almış durumdayım ve asla vaz geçmeyeceğim.

Lakin ben çok şeyi değiştiremeyeceğim ama bir gün bizim gibi düşünenlerin yetiştirdiği biri çıkar, dünyayı değiştirir; bu hayal ve gerçekleşmeyecek bir şey değil.

Her şeye rağmen...

Direnip karşı çıkmak lazım diye düşünüyorum.

tabusal.com