• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/tabusalcom?ref=hl
  • https://twitter.com/tabusal
Salih Demir
-
Baskı, dayatma ve insan
17/10/2014


İnsan yapısı gereği tüm baskı ve dayatmalara karşı çıkılabilecek şekilde yaratılmıştır.

İnsanlar bir çok şeyi görerek, yaşayarak, hata ve hatalar yaparak öğrenir.

Ve insana yapılan tüm baskı ve dayatmalar, insanı bozar hatta insandan çok farklı canlılar(hayvanlar) haline getirir.

Birçok insan da bitkileşiyor resmen.

İnsanlara dayatmalı olarak yapılan tüm ilişkilerin temeli bozuk oluyor.
Bu anne ve babalarımız kardeşlerimiz olsa bile...

Tüm dinler ve büyükler; yakın akrabalara sevgi saygı önerileri, nasihatları yapsa da sonuçta en sevdiğimiz, saydığımız, önemsediğimiz, her şeyimizi paylaştığımız, onların dışında biri oluyor; bu tesadüf olamaz diye düşünüyorum.

Ve yine ne ilginçtir ki, hep topluma karşı çıkan, toplumun etkisinde az kalan kişilerin ürettiklerini görürüz.

Ve yine ne ilginçtir, babasız büyüyen insanlar, daha üretken ve girişkendir; daha bağımsız davranır, daha çok üretirler. Muhammed Peygamber, İsa Peygamber ve Atatürk'ü örnek verebilirim buna.

Diyeceğim kutsal kitapları okuduğunuzda durmadan dayatmalı, kanun-kural görürsünüz. Yaratıcı burada da çuvallamış durumda; eğer o yazdı ise tabi...

Eğer çok dayatma yaparsanız diğer tarafta insanı kazanmak için taviz ödül ve ceza vermek zorunda kalırsınız.

Bu sistemle yetişen bir bireyin çok iyi gelişme göstereceğini düşünmüyorum...

İnsana nasihat, dayatma, baskı yapacağımız yerde; ona aklını kullanmasını öğretmeli, onu desteklemeli ve ona güven duymalıyız.

Bu şekilde olmayan bir ilişki, yaptırımları; rüşvet ya da ödül ve ceza sistemi ile yapar.

Nitekim dinler ve koruyucuları, bunu çok güzel yapmış ve kullanmıştır insanları.

İyi şeyler yapma karşılığında cenneti, içindeki hurileri, şarapları, sınırsız meyve ve gölgelikleri vaad etmiş.

Ceza olarak da işkence ve ateşi; yani cehennemi...

İnsanı ödül ve ceza sistemi ile kendisine inandıran bir yaratıcı gerçek yaratıcı olabilir mi?

Eğer onu sevecekseniz, sırf onu kazanmak, onunla dost olmak için olmalı değil mi?

Dinlerin bu baskıcı tutum ve durumu karşısında görüyoruz ki dindar toplumlarda maddi ve manevi hiçbir zenginlik olmuyor; diğerleri ile karşılaştırıldığında.

Baskı dayatma ve korku ile bir çok insanı sindirir, özgürlüğünü elinden alır, kendine bağlarsınız ama üretken, faydalı, aşmış, özgür birey yetiştiremezsiniz.



1508 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Güzel İnsanlar - 13/05/2016
Tanrının en büyük mucize ve süprizi yine bir insan, bir can bir yürek oluyor..
Sıra dışı, içki! - 05/01/2016
Amacım içkiye teşvik değil ama… İslam dini içkiyi yasaklayıp haram etmekle sanki bu topluma en büyük kötülüğü yapmış. İçen insan içindekileri saklamıyor.
Ahiret Var mı? - 25/08/2015
...
Hak ve Batıl Savaşı - 20/06/2015
Ben hep şunu derim kendinizi önemsiz şeylerle kıyaslamayın,sonunda kaybedersiniz
Tanrı, bakirelik ve eşitlik - 13/04/2015
Bir erkek derin düşünüp kadın erkek eşitliği savunabilir. Böylece tanrının gizlemiş olduğu derinliği fark etmesini sağlar. Ama şu bir gerçek, yüzeysel olarak baktığın zaman mutlak bir eşitlik yok.
Siz de bunların içinde misiniz? - 14/03/2015
Arzu severek evlenmişti. Sonradan eşinin gey olduğunu öğrendi bir de çocuğu vardı.
Allah'ı Tanıyalım! - 11/03/2015
Ama bir dine inanırsanız bana göre büyük sorun var demektir. Bir dine inanmak demek, birilerinin ağzından çıkan her şeye inanmak demektir.
İbrahim'i çabuk unuttuk! - 02/02/2015
Bizim oralar sessiz sakindir, kalabalığı gürültüsü pek olmaz. Bazen oyun oynamak için bile birini bulamazsın. Düşünme, sorgulama fırsatın çoktur.
Kur'an'ın dili... - 20/01/2015
Büyük bir Arap coğrafyası var; hepsi Arapça biliyor, bunlar Kuran'ı anlıyorlar mı peki?
 Devamı