Tanrının bile insanları inandırmak için zeytine, incire, doğan güneşe, hava ve suya yemin ettiğine göre insanların birbirlerini inandırmak için nasıl bir yola girdiğini görmek zor olmazsa gerek...

Kendine güveni yok, topluma çevreye güveni yok, ortalık yalancı, hırsız menfaatçı, hileci kişilerle dolu...

Kendini de bilip güvenmiyorsa insan; yemin etmesinde ne yapsın?

Yemin ederken en kutsal değerleri sayarız.

Bu değerler kişilere göre değişiyor.

İnanalar için Allah, peygamber, Kur'an olurken, 
şeref, namus, çocuklar, bayrak, vatan üzerinde de yemin ediliyor..

Peki kim yemininden şaşmadı, kimler yeminini bozmadı? Sizi bilmem ama ben bozdum; bozdum ve bunu rahatlıkla söyleyebilirim.

Bunu söylerken geçmişimle yüzleştim. Bir daha yemin etmemeye çalışırken inanmadığım halde, bazen istemeden; bazen de ağzımdan "valla" kelimesi çıktığı oluyor.

Ne yapalım gerçek değerleri olmayan, yalan üzerinde kurulan bir dünya ve toplumda yaşıyoruz.

İyiliklerinden nasipleneceğimiz gibi kötülüklerinden de payımıza düşeni alacağız sanırım.

Meryem Ana bile günahsız değildir herhalde.

Diyeceğimşu ki, birileri çok yemin ediyorsa ona biraz şüpheli yaklaşmak gerek.

@tabusal