Allah’a inanır ya da inanmazsınız hiç sorun değil…

Ama bir dine inanırsanız bana göre büyük sorun var demektir.
Bir dine inanmak demek, birilerinin ağzından çıkan her şeye inanmak demektir.

Bu durumda kendi irademiz ortadan kalkar; birilerini taklit eder, adım izlerinizi takip ederiz.

Taklitçi toplumlarda da ileriye dönük bir gelişme söz konusu olmaz. Bilim rafa kaldırılır, mollalar dinlenilir.

Evet, kendi aklımızla bir yaratıcıyı sorgularsak ona en gelişmiş özellikleri yakıştırabiliriz.

Şimdiye kadar ona verilmemiş eksik özellikler;
O’nu gerçekten yaratıcı Tanrı ya da Allah yapan özellikler...

Neler peki:
1. En büyük özelliği istemeden karşılık beklemeden verendir.
2. O sistemini otomatiğe bağlamış; duaya, olaya göre hareket etmez.
3. O bilinmeyendir. Asla bilinmeyecektir; bilinse bizden farkı olmaz, sıradanlaşır.
4. Onun mutlak bir dini ve sınırlı bir kitabı olamaz. Tüm kâinat onun kitabi.
5. O yarattığı her şeye muhtaçtır. Muhtaç olmasa yaratmaz. Zevki için olsa bile.
6. Yarattığı canlılar ona karşı borçlu değil. Madem yarattı vermek zorundadır yoksa tanrı olmaz.

Bir kaç kritik konu daha vardı aklıma gelirse eklerim. 
Ama inandığınız kitaplarda bunlara aksi ve ters Tanrı anlayışı varsa bu hem gerçek tanrıya hakaret hem de birilerinin kısıtlı tanrı anlayışından kaynaklanıyor.

Salih Demir | tabusal