Arzu severek evlenmişti. Sonradan eşinin gey olduğunu öğrendi bir de çocuğu vardı. 

Eşini seviyordu ama eşinin onu hak etmediğini düşünüyordu.
Buna karşılık başka erkeklerle eğleniyordu. İş yerinde sokakta hoşuna giden erkeklere samimice cilve yapıyordu. Hoşuna gidenlerle yatıyordu.

Başkaları anlamasın diye herkesle çok samimi idi. Herkesle samimi olması onun özel kişilerle samimiyetine şüphe doğurmuyordu.

Dışarıdan Hümanist görünüyordu.

Günahlarını tüm insanlarla samimi olmakla kaybettiğini düşünüyordu. 
Eşine ve çocuğuna olan sevgisi başkasına yönelmesini engellemiyordu.

Halit severek evlenmişti. Eşine tapıyordu adeta.
Çocukları vardı. Zaman içinde eşinden istediklerini hiç alamadı. Tapma karşısında onunda kayıtsız onu sevip dinlemesini istiyordu ama o her geçen gün farklı sorunlarla çıkıyordu. 
Halit onu kendi haline bırakıp hep seviyor numarası yapıyordu. 
Ama dışarıda istediği kadınla yatıyordu.
Bundan sonra çok ta beklentisi yoktu. Hayat böyle devam edecekti.

Merve ailenin ve çevrenin baskısından ilk çıktığı biri ile kısa zamanda evlendi. 
Eşinin onu özgür ve rahat bırakması, onu sevmesi, ona bağlı olması Merve’yi eşine yöneltmedi.

Aksine onu sıradan görüp farklı ilişkilere girdi. 
Eşi fark etmişti ama sineye çekip düzelmesini bekliyordu en azından aldattığını düşünmüyordu.

Merve kapalı bir kızdı. Çevrenin baskısı ve hormonların arasında sıkışıp kalmıştı.

Başka isimlerle Chat yapıp sanal sex yapıyordu.
Bu ona çok iyi geliyordu. Sonrasında günahının çoğaldığını düşünüyordu.
Görücü usulü ile evlendi, ilk zamanlar her şey çok iyi idi ama sanaldaki fantezileri yaşayamıyordu.
Bir zaman sonra yine eski Chat hayatına girdi ve ona en çok heyecan veren kişi ile birlikte oldu.

Pervin fakir bir ailenin çocuğu idi bir mimarla evlendi. 
Gelişen zamana ve eşine hiç bir zaman ayak uyduramadı. Bazen çok eleştiriler alırdı. 
Bunun üzerine farklı yollara girdi.
Sahte hesaplar açarak kendine iyi diyen hovarda erkeklerin rüzgârına kapıldı. Kendinden olan eksikliği böyle kapatıp kendini avutuyordu.
Binlerce hayranı vardı artık eşi eleştirse de çok takmıyordu.

Sinan ergenden beri hiç bir kızla olmadı.

İlk eşi ile oldu. Yıllarca mutluca sevişip çocuklar yaptılar. 
Sinan’ın gelişmesi, eşinin yetersiz ve cahilliğini ortaya koyuyordu. Ama Sinan kendini hiç bozmadı...

Hülya, bir köy yerinde doğdu.
Hayata dair hiçbir fikri düşüncesi yoktu.
Yolunu büyüklerin tavsiyeleri ile belirliyordu.
Çok da kafasını yormasına gerek yoktu.

19 yaşlarına geldiğinde serpilmiş, güzelleşmişti.
Güzelliği tüm köy gençlerin dillerindeydi.
Düğünlerde, dışarıda insanlar gözlerini Hülya'dan alamıyorlardı.

Erkeklerin bakışları Hülya'ya büyük haz ve zevk veriyordu.
Bakmadan onların bakışlarını his edip kendini önemli his ediyordu.
Bu ilgi ve bakış onu tanrılaştırıyordu.
Hayatta enerjisini sırf gençlerin bakışlarından alıyordu.
Bu ona çok önemli ve özel biri olduğunu hissettiriyordu.
Gözüne kestirdiği beğendiği özel biri yoktu çünkü en iyi olanının onu isteyeceğini düşünüyordu.

Sonunda babası onu kardeş gibi gördüğü amcasının oğluna verdi .
Büyüklerin kestiği sözden çıkamadığı gibi tanrılıktan da düşmüştü.

Tabusal | Salih Demir