• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/tabusalcom?ref=hl
  • https://twitter.com/tabusal
mahmut tarık
mahmuttarik@tabusal.com
cehaletin bilgeliği; zıtanlambilim
12/02/2015

zamanın ve anlamın belirgin bir uyruğu yok. her sözcük, her tümce, her görüngü bir çıkmazı işaret ediyor gibi. hayatın her türlü rengi ölüme çalışıyor bir yerde. haylaz, hayta ve kaba bir iştah yürüyor aramızda…

işe koşmanın kıblesi rutin. dışarıdan içerdiği duman kadar kördür insanoğlu. onu hayata bağlayan mikroskobik olgular, hayatın anlamını denkleştiren dişlilerin saltanatına karışır durur.

mantığın köreldiği, biyolojik metaforların hormonlandığı şol cennet günlerinde(!), anlamın şeffaf yüzeyindeki kılcal çatlaklar kıyısız yarıklara dönüşmüş durumda. her fikir, her ideoloji, her inanç sistemi insanın güncel cehaletine karşı direngen bir umursamazlığa bürünmüş; tacize uğramış, istismar edilmiş ve bir o kadar da kutsanmıştır.

böyle bir dünyada, rayından çıkmış bir anlam hareketine karşı düzenbaz, çelişkili, hor gören bir karşı anlam arayışının ortaya çıkışı anormal bir durum değildir elbette.

anlamın anlamsızlığa ya da anlamsızlığın anlama tekabül ettiği taraflı bir bilime çalışıyoruz artık.

biz ki cehaletin kör bilgeleriyiz. soyutluğun teneke krallığında birbirine bağlanmış art arda dizilen gürültü topluluğu…

yani o ki, alelacele bir meşguliyete doğru sürüklenen bir tahakküm mandalı hayata tutunduk. birkaç sırtlanın çıkarına çalışan kuralların kölesi çömez, kesif bir toplum olduk. kibrin ve işe koşmanın cazibesine yamanmış ayaklı birer çamaşır ipliğine döndük…

araçsallaştık; yerine göre değer gören nesnelere çevrildik. bize satılan gündem saatlerinin kör alıcılarıyız artık. memnun ve becerikli köleleriz biz. rahat bir istilanın yastık beğenicileriyiz. önümüze konan kırık çanağa kader ismini verdik. erdemi ve tevazuuyu yüzümüzdeki kılların sayısına vurduk. yokuş aşağı savrulan bir terazinin adaletindeki tüydük. ya sonra

şimdi ise geçmişimizi tazeliyoruz durmadan. yaşam denilen algoritmadan çıkardığımız derslerin tekrarını düşüyoruz hep. uykulu ve aceleciyiz. kazandıklarımıza sayıyoruz tüm kayıplarımızı.

sonunu bilerek bitiriyoruz hayatı ve yaşıyoruz sonradan. çok yaşıyoruz, hep yaşıyoruz ama ne var ki acemiyiz hala…

hayata ve ölüme söverken ideasını ve fenomenlerini yitirmiş, gerçekliğin tüm acımasızlığını iliklerine düğümlemiş kayıtdışı bir tarihin varisleriyken;

sanıyorum ki, şimdi hakkımız var artık sormaya: nedir bu zıtanlambilim diye…

mahmut tarık | tabusal

 



2970 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

tuz ağacı - 07/04/2024
şiire sığınanlar için bir hiçlik felsefesi
zaman eskicisi - 26/03/2024
upuzun yürüyoruz ben ve yalnızlığım. sigara uzatıyorum uzunca, çakmağı unutmuş birimiz.
lay lay lay - 05/05/2023
şimdi uzat sesini çürümüş etine tanrının; yakılmış, tütsülenmiş, dağlanmış etine öylece. senin kelimlerindir ona can veren, onu hoşnut eden, kızdıran…ve sen… bir gürültüsün, bir görüntüsün bu kargaşada.
tanrının sakalları - 03/06/2022
unutuluyor her şey ve bir delinin belleğine kazınıyor.
inkâr - 24/02/2022
oysa şaşkınlığı yoktur cehaletin. cehalet ki tanrıların mayasıdır. ve inkârdır, sarsılmaz bir imanın her zerresine sinen.
oculus - 05/02/2021
ve kimse görmedi her şeyi gören bir gözün körlüğünü
herkes peygamber - 24/10/2020
“…gün güne söz söyler, gece geceye bilgi verir. ne söz geçer orada, ne de konuşma, duyulmaz sesleri.” Mez. 19: 2-3
bir sonraki ölüye ağıt - 04/02/2020
ey aşk, gülüyorsun. oysa ben ortasındayım hüznün. kederiyim tüm bu kalabalığın ve derilmiş tüm çiçeklerin.
işsiz tanrılar için el duası - 17/03/2019
ey yoktan var olan, adının harflerine hapsolan, bilgeliğin sınırına dayanıp tekrarlanan tanrım!
 Devamı