Zeki Coşkunsu
Sonsöz (Epilog)
09/10/2020 SONSÖZ(EPİLOG)(1) [PRAGMAN-1] “Tanrım; konuş benimle!” Ve bir kuş cıvıldadı
ağaçta. Ama adam duymadı. Sonra adam bağırdı: “Tanrım; konuş benimle!” Ve gökyüzünde bir
şimşek çaktı. Ama adam dinlemedi onu. Adam etrafına bakındı
ve “Tanrım; Seni görmeme izin ver!” dedi. Ve bir yıldız parladı
gökyüzünde. Ama adam farkına varmadı. Ve yüksek sesle
haykırdı: “Tanrım; bana bir mucize göster!” Ve bir bebek doğdu bir
yerlerde. Ama adam bunu bilemedi. Sonra çaresizlik içinde
sızlandı: “Dokun bana Tanrım ve burada olduğunu anlamamı sağla, ne olur!” Bir kelebek kondu
adamın omzuna. Ve adam kelebeği, elinin tersiyle uzaklaştırdı! Bu eser, henüz okurları
tarafından hepsi okunup-bitirilmeden önce eskimiş olacak ve şu ana dek var olan
tüm insanlık müktesebâtını takip etmek, “bilişsel
bilim(cognitive science)” ve
bağlantılı alanlarda yaşam boyu sürecek bir çalışmaya neden olacaktır! En
azından ben, bunun böyle olmasını ümit ediyorum. Öyleyse bunu, “kendi yolunuzu(kendi dininizi)” seç-mekte özgür
olduğunuz, Daniel C. Dennett &
Douglas R. Hofstadter’in betimlediği gibi, “çatallı patikaların bulunduğu, istediğiniz zaman bir daire çizip geri
dönebileceğiniz ve hatta bu konularda, bundan sonra yazılacakları okumak için
zamanda ilerleyeceğiniz bir ‘bahçenin girişi’…”(2) olarak görebilirsiniz. Sevgili okur; “senplisite(yalınlık)” ile başlayan, yalın bir evrenin nasıl start aldığını
bile anlatmak oldukça zorken, birdenbire “kompleks(karmaşık)” bir düzende, hertürlü
silahı/do-nanımı kuşanmış bir yaşamın ya da yaratma yeteneğinin ortaya çıkışını
anlatmanın daha da zor olduğunu herkesin kabul ettiğine inanıyorum. Dahası, şiirsel hayal gücünün kadifemsi dokunuşu
olmaksızın insanların yüreğine girmek, pek de mümkün görünmüyor; yanılıyor
muyum? Taş kalpli bir rasyonalist,
periler diyarının güllerle süslenmiş sihirli kapısını boşuna çalacaktır. Çünkü
kapıcı, ona kapıyı açmayacaktır! Sence de öyle değil mi Tanrım? Amacım, “övgü” ya da “suçlama”yı pay etmek değil,
“otantik(gerçek-doğru) düşün-ce”ye,
“otantik doğrular”a ulaşmak; “yargıç” ya da “avukat” değil, “otantik araştırmacı” olma, insanı,
doğayı ve Tanrı’yı otantik anlama ve otantik mutluluğu birlikte paylaşma çaba-sıdır.
Tıpkı Spinoza’nın kendi lisanındaki
şu veciz sözlerinde dillendirildiği gibi: “Onlarla alay etmek, hayıflanmak ya da nefret duymak yerine, insan davranışlarını
anlamaya çalış(Humanas actiones non
ridere, non lugere, neque detestari, sed intellige-re)!”(3) Ya da tıpkı, iki bin yıl önce bilim ve doğa
hakkında güçlü bir önseziyle “(…) doğanın,
her şeyi onlardan oluşturduğu şu atomları açıkla [ve] onlara ‘temel
parçacıklar’ de!”(4)
diye yazmış olan Romalı şâir Lecretius’un,
“doğanın izi”nden gitme çabası gibi…
Tanrım; kullarının Âdem
öncesi “vahşilik(ilkellik/yabanıllık/bedevîlik)”ten, Âdem
sonrası “medeniyet”e yükselirken [ki medeniyet -Sence malûm-; her zaman ve her
yerde vahşilik/ ilkellik/yabanıllık/bedevîlik’ten evrimleşmiştir] çıktığı
uzun yürüyüş(maraton) hâlâ devam
ediyor! Kuşkusuz bizden sonra da duraksamadan devam edecek görünüyor. Çünkü (ilmî gözlemlerin verilerine göre)
evrenimizde hâlâ yeni yıldızlar doğuyor, yeni galaksiler oluşu-yor. Evrenin “entropi”si maksimum düzeye ulaşmış
değil, hâlâ minimumda…! Bir de şu dün-yamıza, her gün yeni nefesler katılıyor
ya, o da işin ayrı bir heyecanı…! Tüm bunları -en azından- “Senin, insanlıktan hâlâ ümidini kesmediğine işaret” olarak
alıyorum. Umarım, yanılmıyorumdur…? (DEVAM EDECEK…)
(1) Bkz. COŞKUNSU,
Zeki; “Tanrım Konuşmalıyız;
Lütfen, Mümkünse Hemen!”, [Mono- log] ss. 346-348,
ÇizgiKitabevi Yay., Konya, 2015. (2) Bkz. DENNETT, C. Daniel; & HOFSTADTER, R. Douglas; “Fantasies and Reflections on Self and Soul(Aklın G’özü, Benlik ve Ruh
Üzerine Hayaller ve Düşünceler)”, çev. Füsun Doruker, s. 467,
Bogaziçi Üniversitesi Yay., 2. Baskı (Kasım), İstanbul, 2014. (3) Bkz. FRAZER, (Sır) James George; “İnsan, Tanrı & Ölümsüzlük(İnsan Gelişimi
Üzerine Düşünceler)”,
çev. Onur Aydın/İrem Demirel, s. 56, Altın Bilek Yay., İstanbul, 2015. (4) Bkz. KANE, Gordon; “Süpersimetri Skuarklar, Fotinolar Ve Doğanın En Temel Yasaları- nın Açığa Çıkarılması”,
çev. Zekeriya Aydın, s. 30, Tübitak Popüler Bilim Kitapları, Anka- ra, 2000.
|
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Konfesyonlarım & Yüzleşmelerim! İtirafımdır. - 20/09/2022 |
KONFESYONLARIM & YÜZLEŞMELERİM! İTİRAFIMDIR; SALT HEP İKİ MEVSİM BİLİP-YAŞADIM! BEN SİZİN DOĞRU SANDIĞINIZ ÇİZGİDEN SAPTIM! AMA SİZSE TÜM YAŞAMINIZI BÜYÜK BİR YALAN(-YANILSAMAY)A VAKFETTİNİZ! |
METAFİZİĞİN NESNESİ TANRI İLE METAFİZİĞİN KENDİSİ OLAN FELSEFE ÖLDÜ MÜ? - 20/08/2022 |
METAFİZİĞİN NESNESİ TANRI İLE METAFİZİĞİN KENDİSİ OLAN FELSEFE ÖLDÜ MÜ? |
Duygu Okyanusu İçindeki Akıl Adası - 29/07/2022 |
Duygu Okyanusu İçindeki Akıl Adası |
YAŞAMSAL ÜÇ BÜYÜK KIRILMA* - 07/07/2022 |
YAŞAMSAL ÜÇ BÜYÜK KIRILMA YAŞAMSAL DENEYİM-ETKİNLİKLERİMDEN ÜÇ ÖRNEK KESİT |
Felsefe Din Çatışması -II- - 09/05/2022 |
USDIŞILIĞIN TARİHİ: ‘İRRASYONALİTE(MANTIKSIZLIK-SAÇMALIK)’ İLE ‘RASYONALİTE(MANTIK-AKLA UYGUNLUK)’ ARASINDAKİ ÇATIŞMA(:ETKİLEŞİM & EVRİM) |
Felsefe Din Çatışması -I- - 06/05/2022 |
‘METODİK KUŞKUCULUK(SCEPTICISME MÉTHODIQUE)’TAN HAREKETLE ‘KURAMSAL DÜŞÜNME(PENSÉE THÉORIQUE)’ ÖRNEĞİ VE ETKİNLİĞİNİN ‘İKİLİ(BINAIRE) DANS’I |
Kanasın Kanamasına da... - 16/04/2022 |
‘Kanım çekiliyor’! Bu öyle bir ‘çekiliş’ ki Ne bir denizin, Ne de bir okyanustaki herhangi bir ‘med-cezir’, Yani ‘gel-git’lerinkine benziyor! |
Pireye Kızıp Yorganı Yakalım mı? - 20/03/2022 |
MESELE ‘PİRE’ Mİ ‘YORGAN’ MI? YOKSA ASIL MESELE ‘YORGANIN SAHİBİ’; O YORGAN SAHİBİNİN ‘EMPÜRİTON’LU[KİRLETİCİ-SAFLIĞI BOZUCU MADDE(PARAZİT/AJAN) YÜKLÜ] PİRE ÜRETİCİ ZİHNİYETİ VE ORTAMI’ OLMASIN!? |
Ben bir Savaş Karşıtıyım - 26/02/2022 |
“Savaşma; Öz-gür kal - Öz-gürce yaşa, Otantikçe sev(iş) ve üleş-paylaş!” |
Devamı |